Özet:
Ribatlar İslam mimarisinin ilk yapı türlerindendi ve başlangıçta askeri bir gaye
ile tesis edilmişlerdi. XIX. yüzyıla kadar farklı işlevler ile ribatlar inşa edilmiş,
bazı bölgelerde ise işlevleri değiştirilerek kullanılmıştır ve böylece farklı
toplumsal statülerden banilere sahip ribatların mimari özellikleri değişmiştir. Bu
çalışma ribatları mimarlığın bakış açısıyla bütüncül ve nesnel bir biçimde
tanımlamaya çalışmaktadır.
Çalışmanın birinci bölümündeki literatür özetinde konu ile ilgili kaynaklar
karşılaştırmalı olarak ele alınmış, varolan farklılıklar gösterilmiştir. Diğer alt
başlıklarda çalışmanın amacı ve yöntemi açıklanmakta ve hipotez
belirtilmektedir. Kuran-ı Kerim ribat kelimesinin ilk geçtiği kaynaktır ve ikinci
bölümde kelimenin ve türetilenlerin yer aldığı ayetler incelenmektedir.
Kelimenin Arapça, Farsça ve Osmanlıca sözlüklerdeki tanımları analiz edilmiştir
ve böyle yapılarak, IX. ve X. yüzyıl Müslüman coğrafyacı ve seyyahlarının
eserlerinde yapı olarak tanımlanan ribatların işlevleri ve kullanıcıları ortaya
konulmaktadır.
Üçüncü bölümde İslam coğrafyasındaki ribatlar dört ana başlık altında
incelenmektedir: İslam dinin doğduğu Arap yarımadası, Ortadoğu ile
Mezopotamya ve çevresi birinci başlık ve Filistin sahillerinden başlayarak Kuzey
Afrika sahillerine ulaşan Akdeniz sahil şeridi, Endülüs ve Sicilya çevresi ikinci
başlıktır. İran ve Orta Asya üçüncü ve Anadolu ise dördüncü başlıktır. Her
başlıkta, ilk İslam fetihlerinden itibaren, ribatlar ve mimari özellikleri
araştırılmaktadır. Başlıkların sonunda, tespit edilen yapıların planlarından
oluşan tipoloji paftası verilmektedir. Son bölümde ribat yapılarının mimarisine
etki eden yapılar ve ribatların mimari özellikleri karşılaştırılmıştır.
Sonuç olarak ribatların, İslam medeniyetinin erken yıllarında fethedilen
bölgelerde, askeri amaçlar ve iskân projeleri doğrultusunda işlevlerinin
değiştirildiği anlaşılmıştır. Ribatlar öncelikle ilgili dönemin coğrafi ve siyasi
yapısına göre inşa edilmiştir. Sonrasında ise hudut bölgelerinde yapılan küçük
bir kale gibi yapılardan, hanlara, kervansaraylara, hankahlara ve yerleşim
merkezlerine dönüşmüştür.