Özet:
Türkiye’de 2005 yılında çıkarılan 5366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz
Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ve
aynı isimli Uygulama Yönetmeliği ile yenileme alanı ilan edilen sit alanlarında
hazırlanan mimari tasarım projelerine yönelik ortaya konan kültürel mirasın
korunması evrensel ilkelerinin dikkate alınmadığı, yasal düzenlemelerin
uygulamada yetersiz kaldığı ve bu bağlamda tarihi dokunun bütünlüğünü bozan,
kimliğini değiştiren mimari tasarım çalışmaları yapıldığı gözlenmektedir.
Günümüzde tarihi çevrede çağdaş mimari tasarım, koruma konusu içinde ele
alınmaktadır. Bu kapsamda kültürel kimliğin değerinin korunmasını ve gelecek
nesillere aktarılmasını sağlama amacına yönelik evrensel değerlerin tartışıldığı
çalışmalar yapılmaktadır. Tarihi çevrede mimari tasarımı yönlendirecek evrensel
ilkelerin mimari tasarımı biçimlendirmesi ve yönlendirmesi, özellikle yeni yapıların
bu ilkeler doğrultusunda tasarlanması ve uygulanması kültürel mirasın
korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına yardımcı olacağı yaklaşımları ön
plana çıkmaktadır.
Tezde tarihi çevre koruma ve tarihi çevrede mimari tasarım kavramları, tarihsel
süreçte ortaya konmuş, evrensel çalışmalar, kavramsal tartışmalar, uygulama
yöntemleri üzerinden okunmuştur. Ülkemizde bu kapsamda yapılan yasal ve
kurumsal düzenlemeler belirlenmiş, daha sonra bu kavramlar kapsamında tarihi
çevrede evrensel mimari tasarım ölçütleri irdelenmiştir.
Bu doğrultuda Tezde İstanbul’da öncelikli olarak, 5366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve
Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması
Hakkında Kanun kapsamında “Yenileme Alanı” ilan edilmiş olan Tarlabaşı, FenerBalat ve Süleymaniye Yenileme Projelerinin, çalışmada tespit edilen evrensel
tasarım ölçütleri kapsamında sorgulanması yanında ülkemizde tarihsel çevrede
mimari tasarıma etki eden faktörlerin ortaya konması hedeflenmiştir. Bu
doğrultuda projeler, çalışmada evrensel tasarım ölçütleri olarak belirlenen zaman,
yer ve süreklilik kavramları çerçevesinde, konunun uzmanları ile yapılan anket
çalışması aracılığı ile sorgulanmıştır.
Söz konusu yenileme projelerinde tasarım çalışmalarının zaman, yer ve süreklilik,
kavramlarını ele alma konusunda yeterli olmadığı, bunun sonucunda da kentsel
koruma ve kültürel eser koruma konusunda başarısız olduğu tespit edilmiş,
Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve yasal durumun tasarım
çalışmalarına olumsuz yönde etki ettiği sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak, mevcut durumda İstanbul örneğinde tarihi çevrede ortaya konan
sonuçlar değerlendirilerek, tarihi çevrede uygulanan/uygulanmayan mimari
tasarım ölçütleri bağlamında ortaya konmuş, sorunlar ve çözüm önerileri
belirlenmiştir.