Özet:
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Leishmaniasis dünya genelinde sıtmanın
ardından en sık görülen parazitik hastalık olup, dünya üzerinde milyonlarca insanın
hayatını tehdit etmektedir. Tedavide kullanılan ilaçların toksik özellik göstermesi, ciddi
yan etkilere sebep olması ve parazitlerde bu ilaçlara karşı direnç gelişimi tedavi
uygulamalarının en büyük dezavantajlarıdır. Bu nedenle, günümüzde hastalığa karşı
alternatif tedavi yaklaşımları geliştirmek için çalışmalar devam etmektedir. Yapılan
çalışmalarda bitkilerden elde edilen ekstraselüler veziküllerin pek çok hastalığın
tedavisinde alternatif bir yaklaşım oluşturduğu gösterilmiştir. Curcuma longa bitkisinin
antiinflamatuar, antioksidan ve antimikrobiyal etkinliklerine yönelik çok sayıda çalışma
mevcuttur. Ancak Curcuma longa kaynaklı ekstraselüler veziküllerin tek başına veya
antileishmanial ilaçlarla kombinasyon halinde antileishmanial etkinliğinin incelendiği
herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu tez çalışmasında Curcuma longa kaynaklı
ekstraselüler veziküllerin tek başlarına ve Leishmaniasis tedavisinde altın standart
olarak kullanılan Glukantim isimli ilaçla kombinasyon halinde L.major’ün promastigot ve
amastigot formlarına karşı in vitro antileishmanial etkinliklerinin incelenmesi
amaçlanmıştır. Hedefe ulaşmak için öncelikle Curcuma longa bitkisinden ektraselüler
veziküllerin izolasyonu ve karakterizasyonu gerçekleştirildi. Daha sonra hazırlanan tüm
formülasyonların J774 ve L929 hücreleri üzerindeki non-toksik konsantrasyonları
belirlendi. Bu konsantrasyonlar kullanılarak hazırlanan ekstraselüler vezikül-ilaç
kombinasyonlarını içeren formülasyonların L. major promastigot ve amastigot-makrofaj
kültüründeki antileishmanial aktiviteleri incelendi. Aynı zamanda kombinasyonlara
maruz kalan makrofajların ürettikleri NO seviyeleri Griess reaksiyonu ile ölçüldü.
Deneysel sonuçlara göre, ekstraselüler veziküllerin ortalama boyutunun 198 nm olduğu
belirlendi. Ekstraselüler veziküllerin 100 ve 200 μg/ml, Glukantim’in ise 20 ve 50
μg/ml’lik konsantrasyonlarının non-toksik olduğu belirlendi. Bu konsantrasyonlar
kullanılarak hazırlanan kombinasyonların tek başına Glukantim’e kıyasla hem
promastigotlar hem de amastigotlar üzerinde yaklaşık 2 kat daha fazla antileishmanial
etkinlik gösterdikleri tespit edildi. Kombinasyonlara maruz kalan makrofajlarda NO
üretiminin kontrole nazaran arttığı da ortaya çıkarıldı. Böylece bu çalışmada ilk kez,
mevcut tedavi yöntemlerine göre daha düşük toksisiteye sahip olan, mevcut ilaçların
kullanımını sınırlayan dezavantajları barındırmayan ve yüksek antileishmanial özelliğe
sahip bitkisel kaynaklı ekstraselüler vezikül temelli tedavi yaklaşımlarının
geliştirilmesinin mümkün olabileceği gösterilmiştir.