Özet:
Nüfusun, sanayinin ve teknolojinin hızla artmasına bağlı olarak atıksu arıtma tesislerinin
sayısı ve arıtım sonucu oluşan arıtma çamuru miktarı da hızla artmaktadır. Arıtma çamurları
%95 gibi yüksek oranlarda su içeriğine ve yaklaşık %70-80 gibi oranlarda organik madde
içeriğine sahip olup bertarafları hızla küçülen deponi alanı, artan çevre bilinci, çamur
bertarafını yöneten daha sıkı çevresel standartlar ve susuzlaştırma zorlukları dahil olmak
üzere birçok sebepten dolayı dünya çapında önemli bir sorun haline gelmiştir. Türkiye’de ve
Dünya’da enerji ihtiyacının artması ve mevcut kaynakların azlığı sebebiyle enerji üretiminde
alternatif arayışlar sürmektedir. Gerek konvansiyonel arıtım metotlarından kaynaklanan
endişeler (ağır metallerin toprakta birikimi, koku oluşumu, yeraltına sızma vs.) gerekse
yüksek organik madde ve enerji potansiyeli sebebiyle arıtma çamurlarından enerji geri
kazanımına ilgi her geçen gün artmaktadır. Ancak çamurun yüksek su içeriği alternatif bir
enerji kaynağı olarak kullanılmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Süperkritik su
gazifikasyonu ıslak biyokütleden enerji eldesinde kullanılabilirliği araştırılan yeni ve
gelişmekte olan bir teknoloji olup, arıtma çamurlarının herhangi bir ön işleme gerek
duyulmadan değerlendirilmesinde özellikle son yıllarda çok sayıda araştırmaya konu
olmuştur. Bu çalışmanın amacı, evsel/kentsel atıksu arıtma tesisi çamurlarının süperkritik su
gazifikasyonu (SKSG) prosesi ile arıtılmasının yanısıra gazlaştırılarak H2 ve CH4 içeriği
bakımından zengin bir gaz üretilerek enerji elde edilebilirliğinin araştırılmasıdır. Çalışma
kapsamında evsel/kentsel atıksu arıtma tesisi çamurlarının SKSG prosesi ile gazlaştırılmasında
sıcaklığın, katı madde içeriğinin, katalizörün ve hammadde özelliklerinin (temel bileşenler,
protein ve inorganik bileşikler) etkileri pilot ölçekli sürekli akışlı reaktörle gerçekleştirilmiş
çalışmalarla belirlenmiştir. Bu bağlamda, bu çalışmanın gerçekleştirilmesi ile ülkemizde ilk
defa arıtma çamurunun süperkritik şartlarda gazifikasyonu sürekli akışlı ve pilot ölçekli
çalışmalarla araştırılmıştır. Çalışma sonucunda sıcaklık artışı ve katalizör ilavesi ile gazlaştırma
veriminin ve gaz ürünün H2 içeriğinin arttığı belirlenmiş, katı madde konsantrasyonunun
artması ile katalizör ilave edilmediğinde ise H2 içeriğinin azaldığı gözlenmiştir. 650 ˚C sıcaklık,
%2 katı madde konsantrasyonu ve %2 KOH katalizör ilavesinde, H2 miktarı %60’ın üzerinde
elde edilmiştir. Bu şartlarda oluşan gazın ısıl değeri 7,5 MJ/kg arıtma çamuru olarak
belirlenmiştir. Bu şartlarda %99 üzerinde TOK giderim verimi elde edilmiş ve oluşan sıvı
ürünlerde azot hariç tüm parametreler deşarj standartlarını sağladığı belirlenmiştir.
Çalışmadan elde edilen veriler ile, süperkritik gazifikasyon prosesinin arıtma çamurundan
enerji elde edilmesinde ve bertarafında kullanılabilecek verimli ve alternatif bir yöntem
olduğu belirlenmiştir. Ancak, sistem performansının ve ekonomik dezavantajlarının
iyileştirilmesi için endüstriyel ölçekli uygulamalardan önce uzun süreli arazi ölçekli
çalışmaların yapılması gerekmektedir.