Özet:
Bu çalışmada, İstanbul Yeniköy bölgesine ait 0-3 mm parçacık boyutundaki linyit
kömürü, farklı türde (vinas, melas, şlempe ve hümik asit) ve oranda (%10 ve %20
arasında) bağlayıcılar kullanılarak briket kömür haline getirilmiş, elde edilen ürünlere
kimyasal analizler (kısa analiz, ısıl değer analizi ve kükürt analizi) ve mekanik dayanım
testleri (aşınma sağlamlığı, düşme sağlamlığı, kırılma sağlamlığı ve suya dayanım)
uygulanarak, TS 12055 standartına uygunlukları araştırılmıştır. Laboratuvar ölçekli bu
çalışmalardan yola çıkılarak, endüstriyel ölçekli briketleme işlemi için optimum koşullar
saptanmıştır.
Briketleme prosesinde kullanılan bağlayıcı ve/veya katkı maddelerinin ve bu
maddelerin karışımdaki oranlarının değiştirilmesi, kimyasal analiz ve mekanik
mukavemet testlerinin sonuçlarını değiştirmiştir. Kömürün yapısında yer alan ve hem
çevre hem de insan sağlığı açısından tehdit oluşturan yanar kükürt oranı, katkı maddesi
olarak eklenen kireç ile kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. Buna göre, briketlerdeki
vinas ve melas oranı %18 ve üzerindeyken, standartta belirtilen %1 (kuru bazda) limiti
sağlanırken, hümik asit ve şlempe katkılı briketlerde bu başarı sağlanamamıştır. Kirecin
artan oranlarda (%1, %2 ve %3) kullanılması yanar kükürt oranını azaltırken, kül
oranında bir miktar artış meydana getirmiştir. Ancak söz konusu artış, briket kalitesini
olumsuz etkileyecek düzeyde gerçekleşmemiştir. Briketlerin nem oranları; hammadde olarak kullanılan toz kömüre ve bağlayıcılara
uygulanan ön ısıtma işlemleriyle kontrol altında tutulmuş ve bu şekilde ısıl değerlerde
meydana gelmesi olası düşüşler engellenmeye çalışılmıştır. Briketlerin yanma
davranışlarını etkileyen kül analizleri; bağlama etkinliği şlempe ve hümik asite oranla
daha iyi olan vinas ve melas ile hazırlanan briketlerde, diğer briketlere kıyasla düşük
değerler almıştır. Yapılan çalışmalar, vinas, melas ve şlempe katkılı briketlerin, tüm
bağlayıcı oranlarında, standartın öngördüğü 4000 cal/g (orjinal bazda) üzerinde alt ısıl
değere sahip olduklarını ve piyasaya arzlarında engel bulunmadığını göstermiştir.
Ancak, %20 hümik asit ile hazırlanan briketin yüksek nem değeri nedeniyle bu koşulu
sağlamadığı ortaya konulmuştur.
Briketlerin fiziksel testleri, genel olarak artan bağlayıcı oranıyla artış göstermiştir.
Aşınma sağlamlığı ve düşme sağlamlığı testlerinde, vinas ve melas katkılı briketler iyi
sonuçlar verirken, şlempe ve özellikle hümik asit katkılı briketler ile olumsuz sonuçlar
alınmıştır. Bu briketler içerisinde, standartta yer alan düşme ve aşınma sağlamlığı
kriterini sağlayan tek bağlayıcı, vinas olmuştur. Briketlerin kırılma sağlamlığı
değerlerinin ise standarttaki limiti karşılayabilecek kadar yüksek olmadığı
belirlenmiştir. Bir diğer mukavemet testi olan suya dayanım testinde ise; tümü organik
bazlı bağlayıcılar ile hazırlanan briketlerin hiçbirinin, suya dayanımının bulunmadığı
saptanmıştır. Bu sebeple piyasaya arzlarında lamineli torbaların kullanılması gerektiği
belirtilmiştir.
Endüstriyel ölçekli briketleme prosesi için uygun koşullar belirlenirken, analiz
parametrelerinin tümü, fiziksel testler ve maliyet kıstasları göz önünde bulundurulmuş,
en uygun briket bağlayıcısı vinas, kullanılacak oran ise %18 olarak saptanmıştır.