Özet:
Nehir sistemlerinin izlenmesi ve modellenmesi için gerçekleştirilecek değişim
analizleri ile nehirlerin morfolojik dinamikleri mekansal ve zamansal olarak
incelenmektedir. Kış ve bahar aylarında meydana gelen taşkınlar önemli
jeomorfolojik değişimlere neden olmakla birlikte, yaz aylarındaki düşük akımlar da
erozyon ve yüzeysel birikmeyi tetiklemektedir. Yüksek çözünürlüklü veriler, nehir
kanalları ile taşkın yataklarındaki değişimin kapsamlı bir şekilde izlenmesini
sağlamaktadır. İnsansız Hava Araçları (İHA) ile gerçekleştirilen fotogrametrik
uygulamalar, üç boyutlu yüzey modellemesi ve nehir ortamlarının haritalaması için
yaygın olarak kullanılmaktadır. İHA’lar, yersel fotogrametri metodu ve uydu
uzaktan algılama sistemleri ile karşılaştırıldığında, zaman, maliyet, artzamanlı veri
elde edinimi ve görüntü çözünürlüğü gibi çeşitli avantajlar sunmaktadır. İHA
fotogrametrisi, Hareket Tabanlı Yapısal Algılama (Structure from Motion - SfM)
metodu çok yüksek çözünürlüklü yüzey modellerini üretmek amacıyla
kullanılmaktadır.
Büyük Menderes Nehri üzerinde bulunan menderesli yapıların morfolojik
değişimlerinin incelenmesi amacıyla farklı zamanlardaki arazi çalışmaları
sonucunda zamansal veriler üretilerek, kıyı çizgilerinde sediment taşınımı ile
morfolojik değişimler görülmüştür. Meydana gelen değişimler erozyonu ve birikimi
ifade ederken zamansal olarak sediment miktarlarındaki değişimlerin farklılıkları
görülmüştür. Arazi çalışmaları tarihlerindeki taşkın olayı ile menderes yapılarında
su seviyesinde değişimlerin meydana geldiği, nehir kıyı çizgisinin karaya doğru
gerilediği ve sediment bulunan alanların sular altında kaldığı görülmüştür. Her tarih
için sinosite indeks değerleri incelendiğinde, değerlerin yakın olduğu görülmüştür.
Taşkın zamanında bu değerlerin kıyı çizgisine bağlı olarak değişebildiği
görülmüştür.
Ekstrem yağışlar ise çevresel, toplumsal, maddi ve manevi sonuçlar ortaya
çıkartmaktadır. Ekstrem değer analizleri ile mevsimsel olarak alansal ve hacimsel
toprak kayıp/kazanım miktarlarındaki değişimler ile ekstrem olaylar
ilişkilendirilmiştir. Zaman serilerinin oluşturulması ve ekstrem değer analizleri ile
hidrolojik değişimler daha kolay ve detaylı bir şekilde yorumlanarak yağışın
topografik değişime etkisi belirlenmiştir.