Özet:
Haritalar, coğrafi bilgileri görsel olarak kullanıcılara iletmek amacıyla üretilirler.
Farklı mekânsal uygulama alanları için farklı ölçek ve içerikte haritalara gereksinim
duyulmaktadır. Bu bağlamda, mevcut mekânsal veri setlerinden çeşitli kartografik
genelleştirme işlemleri yardımıyla amaca uygun haritalar türetilir. Kartografik
genelleştirme, tek nesnelere (bağımsız genelleştirme) ve mekânsal olarak ilişkili bir
grup nesneye (bağlamsal genelleştirme) olmak üzere iki ana aşamada uygulanır.
Hedef ölçeğe geçerken nesneler kartografik ilkelere göre yeniden düzenlenir
ve bunun sonucunda aralarında mekânsal uyuşmazlıklar ortaya çıkabilir. Bu
uyuşmazlıklar çözülürken hem görselleştirme açısından grafik limitlere uyulmalı
hem de nesnelerin mekânsal karakteristikleri ve ilişkilerinin ortaya çıkardığı farklı
coğrafi örüntüler mümkün olduğunca korunmalıdır. Bu kapsamda uygulanan en
karmaşık bağlamsal genelleştirme işlemlerinden biri ötelemedir. şimdiye kadar
birçok öteleme yöntemi geliştirilmiş olmasına rağmen, bunlar çoğunlukla uygulaması
güç niteliktedir. Bu nedenle, bu çalışmada pratik bir öteleme yaklaşımı önerilmiş
ve gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, yollar yardımıyla oluşturulan bloklar içinde
tampon alan analizleri ile bina grupları elde edilmektedir. Sonrasında Voronoi
çokgenleri ve tampon alanlar kullanılarak bu bina grupları için genelleştirme bölgeleri
oluşturulmaktadır. Daha sonra en yaygın bina örüntü türlerinden biri olan doğrusal
dizilim gösteren binalar çoklu tampon alan analizleri yoluyla belirlenmekte ve
bu binaların içinde yer aldığı bölgeler, örüntülerin korunmasına yönelik olarak
yeniden düzenlenmektedir. Sonrasında bölge için düzenli nokta ağı üretilmekte
ve bu noktaların bulundukları konumların öteleme için ne kadar uygun olduğu,
çekirdek yoğunluk kestirimi ve çoklu tampon alan analizleri ile elde edilen ağırlıklar
kullanılarak hesaplanmaktadır. Buna göre binalar, uyuşmazlıkları gidermek veya
azaltmak için iteratif oturumlar içinde uygun konumlara ötelenmektedir. Mekânsal
ilişkilerin fazla bozulmaması için her oturumda öteleme miktarı küçük tutulmaktadır.
Önerilen yaklaşımda, minimum mesafe ve konumsal doğruluk kısıtları doğrudan
uygulanırken, mekânsal örüntü ve ilişkiler, bölgesel ve toplu öteleme aracılığıyla
dolaylı olarak korunmaya çalışılmaktadır. Öteleme kalite değerlendirmesi, minimum
mesafe ve konumsal doğruluk analizine ek olarak, öteleme öncesi ve sonrası
binaların ağırlık merkezlerinden oluşturulan (Delaunay) üçgenlerinin açı, uzunluk
ve şekil ölçülerine ilişkin değerlerin veya iki bina arasındaki çizginin açıklık açısının
karşılaştırmalı analiziyle gerçekleştirilir. Bulgular, önerilen yaklaşımın bölgesel bina
ötelemesi için oldukça etkili ve pratik olduğunu göstermektedir.