Özet:
Bu tez, Büyük Britanya ekseninde ve çeviri sosyolojisi temelinde yüksek kültür ve popüler kültürdeki kadın söylemini sorgulamak, tartışmak ve incelemek amacıyla hazırlanmıştır. Bunun için, İngiliz yazarlar Virginia Woolf'un Mrs Dalloway adlı, yüksek kültüre ve seçkin yazına yakın ve Fay Weldon'ın Spa Decameron adlı, popüler kültür ve popüler yazına yakın iki romanının Türkçedeki çevirileri kullanılmıştır. Söz konusu çeviriler, romanların dönemlerinde yüksek kültür ve popüler kültüre göre ayrışan kadın söylemini, Büyük Britanya'nın toplumsal, kültürel ve kısmen yazınsal çerçevesi ve sınıflı yapısı içinde başarıyla yansıtmaktadır. Tez, kadınlığın doğuştan gelmediği fakat toplum içinde kazanıldığı, ancak toplumsal cinsiyet bağlamında kadınla erkeğin farklı ve eşit olduğu perspektifine sahiptir. Çalışma, Pierre Bourdieu ve Alain Touraine başta olmak üzere, ağırlıklı olarak Fransız düşünürlerine göre şekillenen kuramsal bir çerçeveye oturmaktadır. Bu çerçeve, Fransız ekolünün geç modern ve feminist söyleminin ruhunu taşır. Söz konusu kuramsal çerçeve, Norman Fairclough'ın eleştirel söylem çözümlemesi yöntemi ve kısmen Karl Popper epistemolojisi bağlamında açımlanarak ve şematize edilerek söz konusu roman çevirilerine uygulanmıştır. Diğer eyleyicileri de kapsayan alan çalışmasının da desteğiyle ulaşılan sonuçlara göre, yüksek kültür aristokrat (veya üst sınıf) İngiliz kadınlarının söylemini yüceltir, yükseltir, hatta idealize eder. Yüksek kültürün kadınları, ekonomik, özdeksel güç veya meslek bağlamında değil, fakat görgü, kültür, ruh, etik, beğeniler bağlamlarında popüler kültürün burjuva kadınlarından ayrışmaktadır. Popüler kültürdeki kadın söylemi tecimsel, kaba gerçekçi, pornografik ve alçaltıcıdır. Ancak, iki kültür dairesinin istisnaları yüksek kültürdeki kadın söylemini tamamen olumlamaya ve popüler kültürdekini tamamen olumsuzlamaya yetmez. Anahtar Sözcükler: Yüksek kültür, seçkin yazın, popüler kültür, popüler yazın, kadın söylemi, Büyük Britanya