Özet:
FTPL teorisinde, fiyatlar genel düzeyinin belirlenmesinde zamanlararası bütçe kısıtı önem taşımaktadır. Nitekim reel borç stokunun gelecek faiz dışı fazlaların bugünkü değerine eşitlendiği kısıtta, gelecek faiz dışı fazlalarının beklenen bugünkü değeri iç borç stokunu karşılamakta yetersiz kaldığında, eşdeğerliğin sağlanması fiyat seviyesinde gerçekleşen değişimler kanalıyla sağlanmaktadır. FTPL teorisinin test edilmesine ilişkin yazında doğrusal modeller ağırlıkta olup, Cochrane (1998) ve Canzoneri ve diğ. (2001) çalışmaları takip edilerek Cochrane (1998) gözlemsel eşdeğerlik probleminin kontrol edilmesi amaçlanmakta, bu kapsamda VAR modellerinden hareket edilmektedir. Davig ve Leeper (2005) ve Sims ve Zha (2006) çalışmalarında ise FTPL teorisi doğrusal olmayan rejim geçişli modellere genelleştirilmiştir.Çalışmada, Davig ve Leeper (2005) ve Sims ve Zha (2006) çalışmalarından farklı olarak FTPL teorisinin, rejimler arası geçişin eşik mantığını içeren ve içsel geçiş fonksiyonları ile tanımlandığı STAR ailesi ve ANN modelleri ile modellenmesi hedeflenmiştir. Bu yaklaşımda, FTPL teorisinde önem taşıyan rasyonel beklentiler ve tam öngörü dengesi varsayımları ve maliye politikalarında bütçe gerçekleşmelerinden hareket edilmesi rol oynamıştır. Çalışmada, STAR ve ANN modellerinin yerleşik gösteriminden hareket edilmiştir. Deterministik ANN modellerinin stokastik yapıya genelleştirilmesinde Lai ve Wong (2001) SANN modelinden hareket edilirken, SANN model kurulum aşamalarında STAR modelleri için geliştirilen ekonometrik yöntemler esas alınmıştır.Türkiye ekonomisinde faiz ödemeleri oranı serisi 1985-2008 örneklemi için LSTAR, MLSTAR ve SANN modelleri ile modellenerek mali baskınlığın kriz dönemlerinde önemli rol oynadığı görülmüştür. Türkiye'de FTPL teorisi 1989-2008 örneklemi için LSTAR, LSTVAR, ve SANN modelleri ile incelenmiş, maliye politikalarının servet etkilerinin doğrusal-olmayan yapıda gerçekleştiği ve enflasyon oranı ve iç borç stoku büyüme oranının karşılıklı etkileşimlerinin farklı rejimler altında asimetrik yapı sergilediği görülmüştür. Bu çerçevede, Türkiye'de fiyatlar genel düzeyine ilişkin politikaların oluşturulmasında iç borçlanma ve mali baskınlığın fiyatlar genel düzeyi üzerindeki doğrusal olmayan servet etkilerinin göz önünde bulundurulması gerektiği sonucuna varılmıştır.