Özet:
Araştırmamızda, sınıraşan sulardan Fırat ve Dicle Nehirleri'nin tarihsel süreci, birinci bölümde verilmeye çalışılmış, bu bölümde ilk ve orta çağlarda Fırat ve Dicle Nehirleri, bu nehirler üzerinde yapılan mücadeleler, nehirler üzerinde yapılan nakliyat, sulu tarım konuları ve Suriye ile Irak'ın nehirleri tarihsel kullanımları üzerinde incelemeler yapılmıştır. İkinci bölümde sınıraşan sularla ilgili hukuki teoriler ve uluslararası hukuk kuralları ortaya konmaya çalışılmış, bu teori ve kuralların Fırat-Dicle açısından Türkiye'yi ilgilendiren ve ilgilendirmeyen yanları tespit edilerek, bu nehirlerin kullanımında ülkelerarası farklılıklar tespit edilerek Türkiye, Suriye ve Irak'ın bu nehirlere hukuk açısından yaklaşımları açıklanmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde, sınıraşan suların ülke ekonomilerine yansımasını tespit edebilmek için su potansiyelleri tespit edilmiş, ülkelerin Fırat ve Dicle Nehirleri'nden yararlanma durumları ortaya konmuş, Güneydoğu Anadolu Projesi ve çevre sorunları ile erozyon konuları irdelenmiş, nehirler üzerinde ülkelerin inşaa ettiği barajlar tespit edilerek, GAP ile Fırat ve Dicle Nehirleri'nin ülke ekonomilerine sağladığı katkılar tespit edilmeye çalışılmıştır. Dördüncü bölüm olan son bölümde ise, sınıraşan suların üç ülke (Türkiye, Suriye, Irak) arasındaki siyasi ilişkilere yansıması incelenmeye çalışılmıştır. Bu bölümde ülkeler arasında yapılan protokoller, ülkelerin tezleri, GAP, Suriye ve PKK ile Türkiye, Suriye ve Irak ülkelerinin ilişkilerinde su faktörünün önemi ortaya konmaya çalışılarak, sonuçta; Türkiye açısından bir durum değerlendirmesi yapılarak bazı tespit ve öneriler ortaya çıkarılmıştır.