Özet:
Bu çalışmada nükleer tıp alanında çalışan personelin, tıbbi uygulamalar sırasında maruz kaldığı iyonlaştırıcı radyasyon ve kimyasal ajanların toplam etkisi, bir biyolojik dozimetri yöntemi olan mikronukleus (MN) analiz yöntemi ile belirlendi. Biyolojik dozimetri, genel anlamı ile kişilerin soğurduğu radyasyon dozunun biyolojik belirleyiciler kullanılarak tespit edilmesidir. Biyolojik dozimetri olarak kullanılan yöntemlerde, biyolojik belirleyici olarak beyaz kan hücreleri (lenfositler) kullanılmaktadır.MN analiz yönteminde, steril kültür laboratuvarında bölünmeye teşvik edilen lenfosit hücreleri, bölünmenin 48. saatinde bir kimyasal madde ile ikinci mitoz bölünmenin interfaz evresinde bloke edilmektedirler. Bu evrede bloke edilerek oluşturulan hücrelere binukleat hücreleri adı verilmektedir. Binükleat hücrelerdeki MN'ların kaydedilmesi ve elde edilen değerlerin doz-cevap eğrileri kullanılarak doz değerlendirilmesi yapılabilmektedir. Mikronukleuslarsitoplazma içinde, ana çekirdeğin dışında fakat çekirdekle aynı şekil, yapı ve boyanma özelliklerini yansıtan küçük küresel yapılardır. Bu amaçla, nükleer tıp merkezlerinde çalışan personelden alınan kan örnekleri rutin tekniğe uygun olarak kültüre alınarak MN sayımları yapılmış ve vücuda aktarılan aktiviteye karşılık gelen doz değerleri belirlenmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlar doğrultusunda, literatürde yer alan insan dolaşan kanlenfositlerinde MN tekniğinin sitogenetik etkilerin araştırılmasında oldukça kolay ve hassas bir yöntem olduğu sonucu desteklenmiştir.