dc.description.abstract |
XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda eğitimin yaygınlaştırılması temelindebaşlayan imla sorunu ve dilde sadeleşme tartışmaları, Tanzimat'la birlikte başlayanmodernleşme hareketinin etkisiyle Arap harflerinin terk edilmesi noktasına gelmiştir. Ancak,Arap harflerine atfedilen kutsallık ve geçmiş kültür birikiminden yoksun kalma endişesi buradikal dönüşümü engellemiştir. Bu cesur dönüşüm ancak Mustafa Kemal Atatürk tarafındangerçekleştirilmiştir.3 Kasım 1928'de Türkiye'de, yüz yıla yakın süredir devam eden alfabe tartışmalarınason verilmiş ve Latin harfleri kabul edilerek hızla uygulamaya geçilmiştir. Emperyalizmekarşı ulusal kurtuluş savaşı veren Türkiye, Batı'dan iki yüz yıl sonra, ulus devlet olmayolunda ciddi bir dönüşüm yaşamıştır. Bu dönüşüm özgün bir süreç olup, Batı'yla savaşarakve Batı'yı örnek alarak yürütülmüştür. Dikkatlice hazırlanmış bir sıraya göre, birbirininardından adım adım gerçekleştirilen değişikliklerle, bir taraftan yeni bir siyasal yapılanmayagidilirken, bir taraftan da modern bir toplum oluşturulmaya çalışılmıştır.Harf Devriminin ardından açılan Millet Mektepleri aracılığıyla, tüm yurtta okumayazma seferberliği başlatılmış; kısa sürede binlerce kişinin okuryazar olması ve yurttaşlıkbilinci kazanması sağlanmıştır. Millet Mekteplerinde okuma yazma öğrenen halkı eğitmekamacıyla devlet tarafından kitaplar basılmış, bir de ?Halk? adıyla yeni bir dergi çıkarılmıştır.Kemalist ideolojinin toplumu dönüştürme çabaları, dönemin toplumsal ve siyasal yapısı ileCumhuriyetin eğitim, sağlık, kadın, din ve ekonomi gibi konulara yaklaşımı bu dergiyebütünüyle yansımıştır.Basit imla kuralları ve Türkçeye uygun yapısıyla daha kolay öğrenilen yeni alfabeyle,% 10- 20 oranında seyreden okuryazar oranı, ilk beş yıl içinde büyük bir artış göstermiştir.Keza, basılan kitap sayısı Osmanlının yüzyıllar boyunca ulaştığı rakamlara ilk yirmi yıldaulaşmıştır.Tüm bu çabalar sonucunda, Türkçe öz benliğine kavuşmuş ve ulusal bir nitelikkazanmıştır. Yeni Türk Alfabesi eğitimin yaygınlaşmasını sağlayarak, çağdaşlaşma sürecinikolaylaştıran bir araç olduğunu kanıtlamıştır. |
|