Özet:
1960 darbesi demokratik olmayan bir girişim olmasına rağmen Türk siyasi hayatının liberalleşmesini sağlamış paradoksal bir harekettir. 27 Mayıs 1960 sonrasında adeta yeniden doğuş dönemi yaşayan Türk soluna paralel olarak gelişen Türkiye İşçi Partisi (TİP), 1968'e kadar büyük bir ivmeyle devam etmiştir. Kitleselleşen Sol hareket, 1968 yılında öğrenci hareketleri ve Çekoslovakya olayı ile bölünmüş olmakla beraber, TİP'nin bu olaylarda ki parlamentarist tavrı nedeniyle de bir kırılma yaşamıştır. Bu süreçte başlayan soldaki bölünmeler dünyadaki Marksist gelişimle paralel olmadığı gibi Marks'ın yorumlarının da ülke içerisinde daha farklı algılanması, TİP'in pasifsizimi ve gençliğin bir örgüt disiplini içerisinde yönlendirilememesi solun bir daha toparlanamamasına neden olmuştur. Söz konusu dönemde, 1967?1971 yılları arasında yayınlanan Ant dergisi o dönemin sol basını içerisinde önemli bir rol üstlenmiş bağımsızlıkçı, özgürlükçü ve bilimsel sosyalizmi savunmuş ve Türkiye'de sosyalizm bilincinin gelişiminde azımsanmayacak bir rol üstlenmiştir. Aynı zamanda ülke gündemini etkileme ve son dönemlerde sol kadroların siyasal eğitimini gerçekleştirmede önemli katkılarda bulunmuştur. 1960'lı yılların ikinci yarısında Soğuk Savaşın yumuşamasının etkilerinin hızla hissedildiği, öğrenci hareketlerinin ivme kazandığı, solun Batı dünyasında yeniden irdelendiği ve klasik soldan farklı kavramların yer aldığı bu süreçte Ant yine yerli solun pratiklerini fazlasıyla hissettiren ve devam ettiren bir anlayış benimsemiştir. Söz konusu dönemin problematiklerinden yola çıkarak yapılan bu çalışmada Ant dergisinin Türkiye Solunun tartıştığı dönemin sorunsallarından, Adalet Partisine Bakışı, CHP ve Ortanın Solu, Türkiye İşçi Partisi, Üniversite Gençliğinin Siyasallaşması, İşçi Hareketleri ve Doğu Sorunu ile ilgili makaleler tematik olarak incelenmiştir. Ant Ve Dış Politika bölümünde ise yine tematik bir yaklaşımla Kıbrıs Sorunu, Ortadoğu, ABD Ve NATO, SSCB, Çekoslovakya ve Çin konuları ele alınmıştır.