Abstract:
Bu araştırma, vakıf üniversiteleri hazırlık okulunda iki yıldır çalışmakta olan Türk Uyruklu İngilizce okutmanlarının görüşlerine göre hazırlık okulu yöneticilerinin liderlik stilleri ile okutmanların örgütsel adanmışlıkları arasında ilişki olup olmadığını ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada örgütsel adanmışlık ile liderlik stillerinden otokratik, katılımcı ve tam serbesti veren liderlik stilleri olmak üzere üç liderlik stili incelenmiştir. Araştırma tarama modelindedir. Araştırmanın evrenini İstanbul'daki 14 vakıf üniversitesinin hazırlık okulları oluşturmaktadır. Bu vakıf üniversitelerinde çalışmakta olan anadili Türkçe olan, en az 2 yıldır aynı bölümde çalışan yaklaşık 204 okutmana ulaşılmıştır. Veri toplamak için Mowday, Porter, Steers'dan izin alınarak uyarlanmış 15 maddelik yedili Likert ölçekli 'örgütsel Adanmışlık ölçeği' ve Donald Clark'ın anketi olan 'Leadership Style Survey'inden araştırmacı tarafından geliştirilip geçerlik güvenirliği yapılmış 32 maddelik beşli Likert ölçekli 'Liderlik Stili ölçeği' kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesi için aritmetik ortalama, standart sapma ve Pearson Çarpım Moment Korelasyon Analizi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, otokratik liderlik stili alt boyutunun 'bazen' aralığında olarak algılansa da diğer iki liderlik stil boyutundan az da olsa yüksek olarak algılandığı ortaya çıkmıştır. Hazırlık okulu okutmanlarının örgütsel adanmışlıkları incelendiğinde okutmanların örgütsel adanmışlıklarının 'genellikle' aritmetik ortalama aralığında ve ortalamadan yüksek olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonunda liderlik stili algılarıyla okutmanların adanmışlıkları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Okutmanların otokratik liderlik stili algılan ile örgütsel adanmışlıkları arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu, okutmanların katılımcı liderlik stili algılan ile örgütsel adanmışlıkları arasında pozitif, ve tam serbesti veren liderlik stili algılan ile örgütsel adanmışlıkları arasında pozitif yönlü bir ilişki ortaya çıkmıştır. Araştırmanın son bölümünde uygulayıcılara ve araştırmacılara yönelik öneriler sunulmuştur.