Özet:
Özellikle gözlemsel çalışmalarda, araştırmacının tedavi ve kontrol gruplarındaki birimleri rastlantısal olarak gruplara atama işleminde kontrolü yoktur. Bu nedenle, olgu-denetim gruplarına düşen bireylerin gerek demografik özelliklerinde gerekse ortak değişkenlerinde farklılıklar gözlemlenebilir ve bu farklılıklarda tedavi etkisinin sistematik hatalı tahminlerine neden olabilmektedir. Bir dengeleme skoru olarak tanımlayabileceğimiz propensity skor, tedavinin gözlenen ortak değişkenlere göre koşullu olasılığı olarak ifade edilir ve gözlemsel çalışmalarda başlıca sistematik hatanın azaltılmasında, kesinliğin artmasında ve belirli ortak değişkenlerin etkilerini ortaya koymak amacıyla kullanılır. Propensity skor lojistik regresyon yardımı ile hesaplanır. Propensity skor bir kez tahmin edildikten sonra eşleştirme, tabakalara ayırma, regresyon düzeltmesi veya bu üçünün bileşiminin kullanılması yöntemleriyle sistematik hatanın azaltılması amaçlanır. Çalışmamızda, Marmara Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde 1996-2003yılları arasında aynı doktor tarafından göğüs cerrahisi ameliyatı geçirmiş n=478 hasta kullanılmıştır. Ameliyat sonrası delirium tanısı alan ve almayan hastalara ait, ameliyattan öncesi 10 risk faktörü ile ve ameliyat sonrası 14 risk faktörüne lojistik regresyon uygulanmış ve sonuçlar elde edilmiştir. Propensity skor hesaplanmış, tabakalara ayırma yöntemi kullanılarak benzer propensity skora sahip tedavi ve kontrol bireyleriyle oluşan yeni örneğe istatistik analiz uygulanmış ve değerlendirilmiştir. Propensity skor ile tabaklara ayırma yöntemi kullanılarak birbiri ile benzer dağılıma sahip tedavi ve kontrol bireyleri seçilmiş böylece yeni örneklemdeki tedavi ve kontrol grupları hemen hemen aynı karakteristiklere sahip olmuş ve sistematik hata azalmıştır. Sonuç olarak, propensity skor öncesi örneklem ile propensity skor sonrası tedavi ve kontrol bireylerine uygulanan lojistik regresyon sonucunda risk faktörlerinin anlamlılıklarında değişiklik gözlemlenmiştir.