Özet:
Fiziksel ve estetik özelliklerinden dolayı kompozit reçineler diş hekimliğinde restoratif dolgu malzemesi olarak en çok tercih edilen malzemeler olması nedeniyle üzerinde pek çok araştırma yapılmaktadır. Ağız içinde kullanıldığı sıvı ile etkileşimleri ve buna bağlı yüzey ve fiziksel özellikleri önemlidir. Dental kompozit reçinelerin ağız içi sıvılarının penetre olmasıyla meydana gelen sıvı absorpsiyonu ve ardından yüzeyinden hem bağlananmış inorganik dolgu maddelerinin hem de artık monomerlerin çözünmesi nedeniyle restorasyon malzemesinin fiziksel özellikleri değişmektedir. Özellikle aşınma ile meydana gelen yüzey pürüzlülüğü ve sertlik derecesi etkilenmektedir. Bu nedenle dental kompozitlerin bu yönde pek çok çalışması yapılmaktadır. Bu çalışmada, hidroksiapatit katkılı olarak hazırlanan kompozitlerin su emilimi, yüzey pürüzlülük ve sertlik özellikleri olmak üzere dental kompozitlerin önemli fiziksel bazı özellikleri incelenmiştir. Bu amaçla organik matriks içinde BisGMA (Bisfenol A gilisidil dimetakrilat) ve HEMA (Hidroksietil metakrilat) monomerleriyle inorganik dolgu olarak farklı oranlarda karıştırılmış hidroksiapatit (HA) ve HA içersine alümina ve zirkonya ilave edilerek kompozit malzemeler üretilmiştir. Elde edilen dental kompozitler LED ışınlama cihazıyla polimerize edilerek sertleştirilmiştir. Sertleştirilen numuneler 2 hafta süre ile önce sulu ortamda daha sonra da desorpsiyon için susuz ortamda 37 °C'de bekletilerek ağırlık değişimleri ölçülmüş ve buna göre absorpsiyon ve desorpsiyon değerleri hesaplanmıştır. Ardından yüzey pürüzlülük için OSP 100A yüzey profillendirme cihazında yüzey taramaları gerçekleştirilmiştir. Yüzey sertlik değerleri ise Vickers sertlik cihazıyla yapılmıştır. Su içindeki etkileşimleri görmek amacıyla numunelerin SEM (Scanning Electron Microscope) görüntüleri de alınmıştır. Deneysel çalışmada %65 inorganik faz içeren kompozit numunelerde genel olarak su emilim ve yüzey pürüzlülük değerlerinin diğer kompozitlere göre daha iyi olduğu belirlenmiştir. %70 inorganik dolgu maddesi içeren kompozitlerde ise sertlik değerleri en yüksek bulunmuştur. Literatürdeki dental kompozitlerin su içindeki davranışları ile sertlik ve yüzey pürüzlülük değerleri ile ilgili olan çalışmalarla kıyaslandığında kendi içinde anlamlı sonuçlar verdiği görülmektedir. Ayrıca dental kompozitlerin su içinde bekletildikten sonra ve önceki alınan SEM fotoğraflarında su ile etkileşimin bazı örneklerde yoğun olduğu görülmüştür.