Abstract:
Bu çalışmanın amacı çağdaş siyaset felsefesinin önde gelen isimlerinden biri olan Charles Taylor'ı tanıtmak, onun modernite anlayışını ve moderniteye yönelttiği eleştirileri değerlendirmektir. Çalışma giriş, iki ana bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Giriş bölümünde modernitenin ne olduğu ve temel parametreleri sunulmakta, konunun hangi çerçevede ele alınacağı belirtilmektedir. Birinci bölümde Charles Taylor'ın hayatına ve eserlerine yönelik bilgiler verilmektedir. İkinci bölümde Taylor'ın modernite anlayışı ve moderniteye yönelttiği eleştiriler ele alınmaktadır. Taylor, moderniteye, akıl ve bilimin öncülüğünde dinin ve metafiziğin yanılsamalarından, illüzyonlarından kurtularak ulaşıldığı yaklaşımını bir indirgeme tavrı olarak görür. Bu tür yaklaşımların kültürel değişmelere çok az değindiğini ifade eder. Ona göre modernite yeni ahlaki değerler getirmiştir. Taylor, modernitenin ve çağdaş sekülaritenin oluşumunun ancak tarihsel bir süreç içerisinde ele alınabileceğini düşünür ve bunların epistemolojik, siyasi, kültürel arkaplanına yönelik bir tahlile girişir. Taylor modernitenin oluşmasına yol açan temel hususlardan birisinin büyünün bozulması olduğunu söyler. Büyünün bozulması hayatın tüm alanlarında rasyonalizasyona gitmek demektir. Bunun epistemoloji alanındaki yansıması Descartes'ın özneden yola çıkan yaklaşımını ifade eden bağlantısız akıldır. Taylor, modernitenin ahlak planında da yeni insan-merkezci, içsel kaynaklar ürettiği görüşündedir. Aydınlanmanın getirmiş olduğu etik anlayış ona göre fayda temeli üzerine oturur. Taylor, modernliğin sıkıntılarını geniş bir biçimde tahlil eder. Bireycilik, araçsal aklın öncelik kazanması, özgürlük alanının daralması ve anlamın kaybolması bunların başlıcalarıdır. Tezin sonuç bölümünde ise Taylor'ın modernite anlayışına yönelik genel bir değerlendirme yapılmaktadır.