dc.description.abstract |
"Türkiye'de Yoksulluk ve Basına Yansıması" başlıklı bu tez çalışması, yoksulluk olgusunun dünya ve Türkiye özelinde işaret ettiği durumun ve bu olgunun Türkiye basınında ne şekilde yer aldığının incelenmesini amaçlamıştır. Çalışmada yoksulluk olgusu ve onunla ilintili kavramlar üzerinde durulmuş, yoksulluğun arkasındaki nedenler ve onu dönüştüren faktörler belirlenmeye çalışılmış, dünyadaki ve Türkiye'deki görünümleri incelenmiştir. Son bölümde ise yoksulluğun algılanışına Türkiye basınından dört gazete örneğinde yer verilmiştir.Çalışmada değerlendirilen veriler ışığında şu ana sonuçlar ortaya konabilir: Küreselleşmeyle beraber dünya ölçeğinde serbestleşen ticaret ve sınırsız sermaye hareketleri, dünya çapında önemli bir zenginleşme yaratmış ancak bu daha çok tek taraflı bir büyüme ve zenginleşme olarak gelir dağılımında ciddi dengesizlikler yaratmıştır. 1980'lerden itibaren uygulanan neo-liberal politikalar da, devletin ekonomideki rolünün azaltılması, iş gücü piyasalarında esnekleşme ve kuralsızlaşmanın yaygınlaşması gibi sonuçları ile yoksulluğu tüm dünyada derinleştirip yaygınlaştırmış ve kalıcılık kazandırmıştır. Yoksulluk ve artan gelir dağılımı dengesizliği beraberinde yoksulların toplumdan ekonomik, toplumsal ve siyasal olarak dışlanmalarını da getirmektedir. Ancak uluslararası kuruluşlar veya devletlerin yoksulluğa ilgisi, yoksulların sistemden dışlanmasını sistemi tehdit etmeyecek boyutlara çekmeye çalışmakla sınırlı olmaktadır. Bunun için de yoksulluğu hafifletmeye yönelik sosyal yardım programları,yoksullukla mücadele stratejisi olarak benimsenmektedir.Türkiye'de de benzer şekilde çeşitli kısmi yardım uygulamaları devletin yoksullukla mücadele anlayışının özünü oluşturmaktadır. Ancak eskisinden farklı olarak hem kırdan kente göç edenler hem de eski kent-içi yoksullar için gün geçtikçe zorlaşan yaşam koşullarında kısmi yardımlarla yoksulluğun üstesinden gelmenin olanağı yoktur. Dünyadaki değişmelere bağlı olarak Türkiye'de de istihdam olanakları azalmakta,olanlar ise geçici, düzensiz, düşük gelirli işler haline dönüşmekte, kamu hizmetleri paralı hâle gelmekte, dolayısıyla geniş kitleleri doğrudan etkileyecek politikalar uygulanmaktadır. Öte yandan Türkiye'nin kendine özgü koşulları da değişmektedir: Kente göç edenler için önemli bir gelir/güvence sağlayan gecekondulaşmanın sonuna gelinmiş olması, kentteki iş olanaklarının sınırlılığı ve bireyler arasındaki dayanışma ilişkilerinin zayıflaması yoksulluğu derinleştirip kalıcı hâle getirirken dışlanma riskini arttırmaktadır. Dünyada ve Türkiye'de yaygınlaşan yoksulluğu kitleler için görünür kılan,medya olmaktadır. Ancak, yoksulluğun medyaya yansımasının Türkiye basınından seçilen dört gazete örneğinde incelenmesi, yoksulluğun sebeplerinin veya ilişki içinde olduğu değişkenlerin her durumda basına yansımadığını göstermektedir. Öte yandan yoksulluk bir değer yargısıyla biçimlendirilerek de okuyucuya aktarılabilmektedir.le, tanımlanması ve ölçülmesi zaten tartışmalı olan bu alanı medyanın da biçimlendirmesi, her geçen gün artan yoksulluktan geniş kitlelerin haberdar olmasını ancak belirli sınırlar dahilinde mümkün kılmaktadır. |
|