Abstract:
Makedonya Cumhuriyeti çok etnili, çok dilli, çok dinli bir toplumsal yapıya sahiptir. Buna rağmen yıllarca tek uluslu devlet yapısı üzerinde örgütlenmiştir. Son derece demokratik bir anayasaya sahip olan Makedonya'da, pratikte bu anayasanın işleyişinde aynı demokratik anlayış sergilenememiştir. Azınlıklara karşı, üstü kapalı da olsa dışlayıcı bir politika izlenmiştir. Bu da azınlıkların memnuniyetsizliğini artırmış, 2001 yılında Makedon ve Arnavutlar arasında beliren küçük çaplı bir krizle doruğa ulaşmış ve sonrasında uluslararası baskı sonucu `Ohri Çerçeve Anlaşması'nın imzalanmasıyla çözümlenmiştir. Ohri Çerçeve Anlaşması toplulukların devlet kamu kurum ve kuruluşlarında `hakça temsili ilkesi' çerçevesinde düzenlenmiştir.Bu çalışmanın amacı da anayasa ile verilen hakların pratikte nasıl işlev gördüğünü göstermektir. Bu doğrultuda Makedonya Cumhuriyeti'nin Ohri Çerçeve Anlaşması'ndan önce ve sonra yürüttüğü azınlık politikası ele alınmıştır. Daha detaylı olarak da bu politikanın eğitim alanındaki etkilerine değinilmiştir. Bu yapılırken, bu değişimin tarih yazımında ve tarih ders kitaplarındaki etkisine de yer verilmiştir. İlkokul tarih ders kitaplarından örnekler sunularak bu anlamda Makedonya'daki durum ortaya konmaya çalışılmıştır.Bugün varılan noktada görülen odur ki, Ohri Çerçeve Anlaşması'nın hakça temsil ilkesi sadece Arnavutlar için geçerli olmuştur. Ana dilinde eğitim ilkesi slogan düzeyinde kalmakta, devlet tarafından gerçek anlamda pratikte uygulanması için hiçbir özel çaba gösterilmemektedir. Makedonya gibi çok dinli, çok dilli, çok etnili toplumlarda tarihyazımı farklı gruplar arası hoşgörüyü, saygıyı, birlikte yaşamayı destekleyecek şekilde olmalıdır. Oysa Makedonya'da hâlâ geleneksel milliyetçi söylemler çerçevesinde ve hatta kendi vatandaşlarını ?ötekileştiren? bir tarihyazımı ve tarih öğretimi mevcuttur.