Özet:
1950-1960 yılları Türkiye'nin ilk defa gerçek anlamıyla çok partili ve "demokratik" siyasi hayata geçtiği dönemdir. Cumhuriyetin kurucusu ve devrimlerin yapıcısı CHP, ilk defa muhalefet deneyimini tatmış ve ülke yeni bir siyasi partinin önderliği altına girmiştir. CHP'nin bu dönemde Türkiye'nin Ortadoğu politikası karşısındaki tutumu bu çalışmanın temel olarak anlatmak istediği konudur. Öncelikle siyasi partiler ve dış politika konuları ile ilgili tarihsel bir giriş yapılmış, ikinci bölümde de CHP'nin iktidar dönemindeki dış politika anlayışı incelenmiş, bu yolla CHP'nin dış politika geleneğine ait öğeler belirlenmeye çalışılmıştır. Atatürk ve İsmet İnönü dönemleri ayrı ayrı bu bölümün alt başlıkları olmuştur. Üçüncü bölümde ise, 1950'li yılların CHP'si ve partinin dış politika alanındaki muhalefet anlayışı başlıklar halinde anlatılmaya çalışılmıştır. Böylelikle, ellili yıllarda nasıl bir CHP ile karşı karşıyayız? Ve bu parti Türkiye'nin genel olarak dış politikası konusunda ne düşünüyor? sorularının cevapları verilmeye çalışılmıştır. Tezin önemli bölümü ise, dördüncü bölümdür. Bu bölümde, öncelikle genel olarak dönemin Ortadoğu'daki politik gelişmeleri ve Türkiye'nin bu gelişmeler karşısındaki tutumu anlatılmıştır. Daha sonra ise, Ortadoğu gelişmeleri ve Türkiye hükümetinin izlediği politikalara karşı CHP'nin tutumu, partinin sözcülerinin demeç ve yazılarından yararlanılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Bu araştırmadan edinilen sonuca göre, ellilerin Türkiye'sinde özel olarak Ortadoğu politikası genelde de dış politika konusunda iki parti arasında ideolojik herhangi bir keskin ayırım bulunmamaktadır. Bu nedenle de, Demokrat Parti iktidarı sonrasında ve günümüzde, tek başına bu partinin ABD ve Batı hayranı olmakla itham edilmesi yanlış bir genel kanı olarak tespit edilmektedir.