Özet:
Bu çalısmada; yüzyıllarca aynı topraklar üzerinde birlikte yasamıs iki halkın,Kürtlerle Ermenilerin, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yüzyılında ve Türkiye Cumhuriyetinin kurulus asamasında birbirleriyle olan iliskileri incelenmistir. Çalısmanın amacı, bir imparatorluğun çöktüğü, ancak aynı zamanda yeni bir devletin temellerinin atıldığı 19. yüzyılda ve 20 yüzyıl baslarında yasanan siyasal gelismeler paralelinde Doğu Anadolu'nun birisi Müslüman diğeri Hıristiyan olan iki halkı arasındaki iliskilerin nasıl bir seyir izlediğini ortaya koymaktır. Bu kapsamda; konu hakkında Türk, Kürt ve Ermeni yazarlar tarafından yazılmıs kaynakların yanında çesitli ülkelerden Anadolu'ya gelmis olan gezginlerin notlarından ve yine çesitli ülkelerden arastırmacılar tarafından yapılmıs olan incelemelerden yararlanılmıstır. Söz konusu kaynaklarda sunulan bilgiler yazarının etnik kimliği ve/veya siyasal görüsüne göre birbirleriyle oldukça çelisebildiklerinden; farklı kaynaklar arasında karsılastırma yapılmasına önem verilmistir. Çalısma sonucunda; aynı sınırlar içinde bulunan etnik gruplar arasındaki iliskilerin belirlenmesinde kimi zaman dinin, kimi zaman dıs güçlerin kimi zamansa sosyo-kültürel bağların ve ortak çıkarların daha önemli rol oynayabildiği; bu iliskilerin bir devletin kendi iç gelismeleri kadar uluslararası ekonomik ve siyasal gelismelerden de ayrı düsünülemeyeceği görülmüstür. Osmanlı Devleti'nin "millet-i sadıka"sı Ermeniler, büyük devletlerin vebu devletlerin çıkarları doğrultusunda hareket eden Hıristiyan misyonerlerin de çabalarıyla bir sorun halini almıs ve yasanan gelismeler Ermenilerle Müslüman komsuları Kürtleri karsı karsıya getirmistir. Ülkenin Hıristiyan devletlerce isgal edilmesi tehlikesi gündemdeyken bu Hıristiyan devletlerle özellikle de Rusya ile isbirliği yapmalarından süphelenilen Ermeniler karsısında, o dönemlerde kendilerini etnik kimliklerinden çok Müslümanlıklarıyla tanımlayan Kürtler önce Osmanlı Devleti ve daha sonra Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri ile birlikte hareket etmistir. Ancak, cumhuriyet döneminde dinin ikinci plana atılarak milliyetçiliğin öne çıkmasıyla birlikte Kürtler (Osmanlı döneminde sahip oldukları gibi) "millet-ihakime"nin bir parçası olma ayrıcalığını kaybettiklerini düsünmüslerdir; böylece,Türklerle Kürtler arasındaki ittifakın temeli sarsılmıstır. Bundan sonra, bazı Kürt milliyetçileri yurtdısında Türkiye Cumhuriyeti'ne karsı Ermeni Tasnak Örgütü ile ittifak olusturmaya yönelecekler, ancak bu düsünceyi halklarına benimsetmekte fazla basarılı olamayacaklardır.