Abstract:
Bu çalışmanın amacı, 12 Mart 1971 muhtırasının romanlardaki yansımalarını incelemektedir. 12 Mart muhtırası, siyasal açıdan 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından gelen görece özgürlük ortamını ortadan kaldırmış sol hareket için baskı ve şiddet ortamı yaratmıştır. Bu durum ordudan devrimci atılımlar bekleyen bazı siyasi çevrelerin tezlerinin çürümesi anlamına gelmiştir. 12 Mart romanları da, sol çevreler açısından yaşanan bunalımı dışlaştırmışlardır.Çalışmada araştırma yöntemi olarak toplumcu gerçekçilik, eleştirel gerçekçilik ve sosyolojik eleştiri yaklaşımları benimsenmiştir. Bu yaklaşımların sentezlenerek bütüncül bir dizge içinde kullanılması amaçlanmıştır. Araştırmada Bir Düğün Gecesi (Adalet Ağaoğlu), Yarın Yarın (Pınar Kür), Her Gece Bodrum (Selim İleri), Yaralısın (Erdal Öz), 47'liler (Füruzan), Gün Döndü (Tarık Dursun K.), Kanlı Düğün (Kemal Bekir) ve Şafak (Sevgi Soysal) adlı romanlar incelenmiştir.Çalışmada sonuç olarak görülmüştür ki, 12 Mart dönemine ilişkin pek çok veri barındırmalarına karşın, 12 Mart romanları genel olarak küçük burjuva sosyalistlerinin muhtıranın ardından içine düştükleri bunalım, değer yitimi, teorik ve psikolojik çöküş durumunu yansıtmaktadırlar. Ancak genel olarak bu eserlerde karakterler nesnel koşullar, sınıfsal ilişkiler çerçevesinde verilmemişlerdir. Karakterlerin yaşadıkları bunalımın, içinde bulundukları nesnel koşullarla ve taşıdıkları küçük burjuva bilinciyle ilişkisi gözden kaybolmaktadır. Bunalım, umutsuzluk, tükenmişlik durumu insan doğasına içkinmiş gibi ortaya konmaktadır. Kemal Bekir'in Kanlı Düğün ve Sevgi Soysal'in Şafak adlı romanları ise bu eleştirilerin dışında kalır.