Özet:
Kültürel kaynak değerleri, insanoğlunun tarih boyunca yarattığı ve yok edildiğinde geri dönüşü mümkün olmayan ortak değerler bütünüdür. Hızlı nüfus artışı ve yapılaşma baskısı altındaki kentlerde, kültürel kaynak değerlerinin korunması önemli bir sorun başlığı haline gelmektedir. Artan toprak değeri ve değişen yaşam koşulları, kültürel kaynakları, fiziksel, ekonomik ve sosyal eskimeye maruz bırakmaktadır. Nüfus artışı, hızlı teknolojik gelişim, politik kararların sorgulanamazlığı, yasaların esnekliği, rant ve yapılaşma baskısı gibi etkenler, kentsel ve arkeolojik koruma alanlarının hızla tahrip edilmesi tehdidi ile karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Kentsel gelişmenin giderek standartlaştığı, kimliksizleştiği bir dönemde eskiye dair yapılar ve diğer buluntular, bir kentin diğer kentlerden farkını ortaya koymaktadırlar. Dolayısıyla kentsel koruma alanları, bir şehrin belleğini, kentsel kimliğin önemli bir girdisini oluşturmaktadır. Ancak kentsel alanlardaki bayındırlık faaliyetleri nedeniyle başlatılan belgelemeye yönelik arkeolojik çalışmaların, alanı kentin kalanıyla bütünleştirmeye ve korumaya yetmediği ortadadır. UNESCO Dünya Miras Merkezi'nin 1998 yılından bu yana Dünya Mirası Listesi'nde yer almak için başvuran taraf ülkelerden `alan yönetim planı' talep etmesi, kültürel ve doğal tüm koruma alanlarında bilimsel koruma yaklaşımlarının esas alındığı bir yönetim anlayışının gerekliliğinin görülmesi nedeniyledir. Böylelikle Dünya Miras Alanları için alan yönetim planı hazırlanması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu doğrultuda tez çalışmasının amacı, arkeolojik koruma alanlarının etkin yönetimi için Dünyada ve ülkemizde alan yönetimi planlama sürecinin karşılaştırmalı olarak irdelenmesi ve bu değerlendirmeden çıkan sonuç bulgularla örnek çalışma alanı olarak seçilen Tarihi Yarımada Yenikapı arkeolojik koruma alanının yönetimine ilişkin bir sorun saptama çalışması yapmaktır. Bu amaç doğrultusunda arkeolojik koruma alanlarının önem ve değerinin irdelenmesi, çalışmanın başlıca hedefi olmaktadır. Çalışma, belirlenen sorunlardan yola çıkarak izlenmesi gereken yöntemin/yöntemlerin belirlenmesinde öneri geliştirme ile sınırlandırılmıştır.