Özet:
Günümüzde kentler nüfus bakımından hızla büyümekte, bu olay gelişmekte olan ülkelerde daha hızlı seyrederek, kentleşme olayı bir veya birkaç kentin nüfus ve alan olarak aşın büyümesine sebep olmaktadır. Deprem tehlikesi yüksek olan bölgelerle, büyüyen kentlerin aynı alanda çakışması, sismik riskin çok fazla artmasına neden olmakta, bir deprem olayı ile yılların birikimiyle meydana gelen gelişmeler yok olabilmekte, ulusal ekonomide de ciddi sorunlar yaratmakta hatta ekonominin gerilemesine sebep olabilmektedir. Bu nedenle, çalışma kapsamında, kentsel alanlarda sismik riskin azaltılması için alınması gerekli önlemler araştırılmaktadır. Deprem tehlikesi yüksek olan ülkemizde yerleşmelerin sismik risklerinnin belirlenmesinde önemli araç olan hasar analizleri Dinar depremi verilerine dayanılarak gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda deprem riski yüksek olan alanlarda özellikle mimari ve planlama aşamalarında alınması gerekli önlemlerin ve önceliklerin ortaya konması amaçlanmıştır. İkinci bölümde, şehircilik bilimi açısından konuyla ilgilenen kişilerin konuyla ayrıntılı bilgilendirilmesi, planlama ilgili araştırıcılara ilk ön bilgilerin verilmesi, kaynaklara yönlendirilmesi amacıyla, çeşitli bilim dallarını kapsayan ancak şehircilik bilimine girdiler sağlayabilecek ön bilgiler açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, sismik risk kavramı ve hesaplama yöntemi sistematik olarak açıklanarak, Dinar depremi verilerine dayalı oluşturulan hasar görebilirlik analiz yöntemi üzerinde durulacaktır. Dördüncü bölümde, hasan etkileyen parametrelerden biri olarak, Dinar'ın sismik yapısı ve depremler hakkında bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca kentin gelişimi, mekansal yapışma, ilişkin bilgiler verilmektedir. Beşinci bölümde, Dinar depremi sonrası yapılan tespitler ikinci bölümde verilen sistematik doğrultusunda değerlendirilmektedir. Çalışma kapsamında her bölümde bulgular açıklanmakla birlikte, altıncı bölümde genel sonuçlar verilmektedir.