Özet:
Kent insanın gereksinimlerine toplumsal anlamda karşılık veren örgütlü mekanlar topluluğudur. Bu örgütlenmenin başlangıç noktası toplumsal iletişim mekanı olan meydandır. Mekanın, dolayısıyla bir kentsel mekan olan meydanın fiziksel özellikleriyle, sosyal, kültürel, ve tarihsel özellikleri arasında diyalektik bir etkileşim bulunur. Antik Çağ'da ticaretin gelişmesiyle birlikte oluşan yeni kent yapısı bugünkü kentlerin temelini oluşturmuş, Endüstri devriminde buhar makinasının icadıyla üretim sistemleri ve buna bağlı olarak sosyal yapı değişmiştir. Kent tarihi açısından bu iki dönem bir anlamda 'milat' olarak kabul edilmiş, meydan morfolojik etüde temel oluşturacak şekilde, söz konusu iki milat arasında incelenmiştir. Biçim bir nesnenin hacmini sınırlayan yüzeylerin ve bu yüzeylerin ara kesitlerinin oluşturduğu düzen/bütün olarak tanımlanabilir. Morfolojinin konusu biçimle birlikte, biçimin içeriği olan hacmi oluşturan yüzey ve ara kesitler ile bunların bir araya geliş düzenleridir. Bu incelemenin unsurlarıysa 'ölçü', 'oran' ve 'tipolojik çözümlemeler' dir. Bugüne kadar çeşitli meydan tipolojileri oluşturulmuştur. Bunlardan Sitte ve Zucker'e ait farklı tipolojilerde meydanın mekansal nitelikleri ön plandadır ve bir geometrik biçimi zorlamaz. Krier'nin tipolojisindeyse asıl olan geometridir, her mekansal nitelik istenilen geometrik biçime uyarlanabilir. Meydan sosyal, kültürel ve fiziksel veriler çerçevesinde şekillenir. Fiziksel veriler topografya, kent dokusu, tarihsel topografya, ve iklim olarak sıralanır. Meydan yalnız geometrisiyle kavranamaz. Geometrik biçimler oluşumlarına temel oluşturan veriler ve nedenlerle birlikte bir anlam ifade eder. Bu bakışla, mekanı anlamak açısından niteliklerine ve geometrisine göre oluşturulan farklı meydan tipolojileri birlikte değerlendirilmelidir.