Özet:
Gelişmekte olan ülkelerde yoğun nüfus artışıyla birlikte, hızlı kentleşmenin yaşandığı bilinmektedir. Bu durum ülkelerin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik yapılarıyla paraleldir. Türkiye'de de son otuz beş yıllık dönemde yoğun kentsel nüfus artışı yaşanmaktadır. Kentsel nüfus beş katına çıkmış, ülke nüfusunun yarısına ulaşmıştır. Yüzyılın sonunda toplam nüfusun dörtte üçü, yaklaşık elli milyon insanın kentlerde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Yalnızca kentleşmenin önümüzdeki yirmi yıllık dönemde doğuracağı yeni konut gereksinmesi, bugünkü kentsel konut stoğumuzun iki katma eşittir. Bugün Türkiye'nin kentsel alanlarla karşı karşıya kaldığı konut sorunu büyük boyutlara ulaşmıştır. Toplu konut da yoğun kentleşmeyle yaşanan kentsel konut açığına çözüm arayışının bir yöntemidir. Konunun yalnızca bireylere fizik-mekan sağlamadan öte, bir sosyo-ekonomik ve politik olgu olduğu ve ülke kalkınma politikaları ve erekleri, siyasi, sosyal ve ekonomik yapısı ile ilişkileri unutulmamalıdır. Bu ilişkiler bağlamında, konu gerek yasal ve örgütsel yapısı gerekse uygulama aşamaları ve sorunları kesintisinde irdelenmelidir.