Özet:
Osmanlı bahçelerinin biçimlenmesi, dönemin yaşayış tarzından, sanatsal- kültürel yapısına kadar birçok faktörlerin etkisiyle tarihsel süreç içinde değişmiş ve gelişmiştir. Osmanlı bahçe sanatının bu değişim ve gelişiminin en iyi biçimde gözlendiği İstanbul, nasıl önemli bir iş ve kültür merkezi ise, tarihi yapılan ve alanları ile de tarihi bir şehirdir. Bugün İstanbul' da saray, köşk ve kasırlar, kentin özenle seçilmiş yerlerinde geniş yeşil çevreleri, içlerindeki birbirinden ilginç özlü özelliklerle yüklü sanat ürünleriyle, günümüzde geçmişle gelecek arasında sağlıklı bağ kurmak için en güçlü çıkış noktalan olarak gözükmektedirler. Ancak ne yazık ki, bu tarihi ortamı oluşturan yapılar ve alanlar hızla kaybolmakta, yeni düzenlemeler eskisine zarar vermekte, yeterli doküman ve belgeler olmadığı taktirde de yok olmaktadır. İstanbul' daki 19. yüzyıl saray bahçeleri ile ilgili belgelerin dağınık bir halde bulunması ve bu az sayıdaki belgelerin korunamayıp yok olması sonucu, kentin tarihi kimliği zarar görmekte, ileride yapılabilecek restorasyon ve bakım çalışmalarına veri bulunması zorlaşmakta, dolayısıyla tarihi turizm çok büyük kayıplar vermektedir. Bu çalışmada, özellikle 19. yüzyıl saray ve bahçeleriyle ilgili hem dağınık halde bulunan bilgilerin bir araya getirilmesine çalışılmış, hem de Osmanlı bahçe sanatının gelişimi, bahçe anlayışının tüm dünyada doğup geliştiği saray bahçeleri kapsamı içinde, özellikle İstanbul boyutunda incelenmiş, bu saray bahçelerinin peyzaj mimarisi açısından irdelenmesi yapılarak, karşılaşılan sorunlar ortaya konulmuştur. Araştırmada, incelenen 19. yüzyıl İstanbul tarihi saray bahçeleri örneklerinden yola çıkarak, bu alanların yaşayan kültür mirası olarak değişmeden gelecek nesillere bırakılması için, elde edilen bütün bilgiler ışığında, özellikle bahçelerinin maruz kaldıkları tehlikelere karşı korunarak sürekliliklerinin sağlanması gerektiği saptanmıştır.