Özet:
Türkiye'de kırdan kente göç, günümüzde halen devam etmektedir. Hızlı kentleşme sonucunda da sağlıksız, çarpık, riskli kentsel mekanlar oluşmaktadır. Kontrollü, sağlıklı ve düzenli bir yapının oluşturulması amacında olan planlar, hızlı kentleşmenin gerisinde kalmıştır. Oysa ki, planlama, sosyal, psikolojik ve politik bakımlardan arzu edilen ile, ekonomik ve teknik olanakların bağdaştırılmasını sağlayarak, mevcut durumda saptanan sorunları çözümlemek, kararlar üretmek ve bu kararlan gerçekleştirecek araçları oluşturmak için vardır. Kentsel sorunların çözümü, planlama kararlarının uygulanabilirliği, yasal düzlemde tanımlanmış uygulama araçlarının varlığı, çeşitliliği ve bu araçların objektif ve sağlıklı bir şekilde kullanılıp, kullanılmadığı ile doğrudan ilişkilidir. Uygulama araçlarının sağlıklı ve dengeli bir biçimde kullanılmasında taşınmaz mal değerlemesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Günümüzde, mevcut sağlıksız ve riskli kentsel dokuların iyileştirilmesi veya yeniden üretilmesine yönelik kentsel dönüşüm projeleri planlamanın gündemine ve kapsamına girmiştir. Bu konularda taşınmaz malların değerlemesi özel önem taşımakta, taşınmaz mal değerleme konularının da planlama gündemine girmesini gerektirmektedir. Bu çalışmada, önce planlama ve planlama ilkeleri kavramları ve, planlamadaki uygulama araçları ve taşınmaz değerlemesinin planlama açısından önemi incelenmiştir. Sonraki aşamada ise, değerleme yöntemleri ele alınmış, taşınmaz değerlemesinin Türkiye'deki hukuki yapısı ve uluslararası değerleme kuruluşları araştırılmıştır. Değerlemeye ilişkin sürekli bir veri tabanının oluşturulması ve bu veri tabanının tasarımı konusunda öneriler getirilmiştir.