Özet:
Günümüzde gelişmiştik düzeylerinde büyük farklılıklar olan pek çok ulus aynı küreyi paylaşmaktadır. Kentleşme çağımızın simgesi olmuştur. Sanayi devrimini erken yaşamış gelişmiş ülkeler kentleşme surecini yirminci yüzyılın başında tamamlamışlardır. İkinci dünya savasından sonra gelişmekte olan ülkelerde hızlı bir nüfus artısı ve kentleşme görülmektedir. Kentleşme ile ekonomi arasında büyük bir bağ bulunmaktadır. Kentleşmeyi etkileyen başlıca nedenler arasında ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeyi ve uygulanan gelişme stratejilerdir. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler uzun yıllardır durağan olan dünya nüfusunun hızla artmasına yol açmıştır. Nüfusunun bölgelere dağılımı arasında büyük bir dengesizlik vardır. Yeryüzündeki insanların 2/3 'ü gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Ekonomik kalkınma sosyo-kültürel gelişmeyi hızlandırarak ülkelerin nüfus planlaması çalışmalarının başarıya ulaşmasına yardıma olmaktadır. Aşın nüfus artışları kırdan kente ve gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru büyük bir akış yaratmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin büyük kentlerinde bu göç nedeniyle istihdam fazlası bir nüfus oluşmaktadır. Günümüzde kentlerin karşılaştıkları en büyük sorun kontrolsüz bir şekilde büyümeleridir. Kentler yayılarak mega kentlere dönüşmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde istikrar içinde kalkınmayı sağlayacak politikalar uygulanamazsa, sosyal sınıflar arasında büyük uçurumlar oluşacaktır. Bu ortamda marjinal akımlar gelişme olanağı bulacaktır Bu gelişmelerin kent yapısı ve çevre üzerinde olumsuz etkileri olacaktır.
