Özet:
Türkiye'de "kentsel dönüşüm" uygulamaları, "çoğunlukla Avrupa uygulamalarından ithal edilmiş model ve araçların kullanıldığı, parçacıl ve anlık çözümler üreten bir müdahale biçimi" şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu tür parçacıl ve tek boyutlu müdahalelerin, uzun vadede kent mekanında, sosyo-ekonomik ve doğal yapıda olumsuz değişimlere neden olması olasıdır. Bu noktada ülkenin hukuki altyapısının, sosyo-kültürel ve ekonomik koşullarının, yönetim mekanizmalarının ve doğal değerlerinin göz önünde bulundurulduğu, özgün bir "dönüşüm" yaklaşımının oluşturulması şarttır. Böyle bir yaklaşımın geliştirilebilmesi için ihtiyaç duyulan literatür çalışmalarına, "yönetim mekanizmalarının kentsel dönüşüm algısı ve uygulamaları üzerindeki etkisinin çözümlenmesi yönünde bir katkı sunmak doğrultusunda, iki ayrı Avrupa ülkesinde (İngiltere ve Almanya) sürdürülmekte olan kentsel dönüşüm uygulamalarının birbirleri ve Türkiye'deki kentsel dönüşüm uygulamaları ile aralarındaki farklılıkların, yönetim mekanizmaları, mevzuatları ve kurumsal araçları ekseninde incelendiği bu çalışma kapsamında, her üç ülkenin de devlet yapısı, yönetim gelenekleri en üst düzey olan "merkezi yönetim" birimlerinden, en alt düzey olan "yerel yönetim" birimlerine kadar incelenmiş, bu birimler arasındaki ilişkiler irdelenmiştir. Ele alınan bu üç ülkeden birer dönüşüm projesi, dönüşüm sürecine dahil olan aktörler, bu aktörlerin kullandıkları araçlar (kurumsal araçlar) ve aktörler arasındaki yetki dağılımı kapsamında değerlendirilmiştir. İngiltere ve Almanya'da uygulanmakta olan dönüşüm projelerinde benimsenen yaklaşımların, söz konusu ülkelerin devlet yapılanmaları, mevzuatları ve yönetim mekanizmaları ile doğrudan ilişkili olduğu görülmüştür. Türkiye başlığı altında incelenmiş olan dönüşüm projesindeki yaklaşımların ve projede görev alan aktörler arasındaki ilişkilerin ise, ülkenin yönetim mekanizmalarının işleyişinden oldukça kopuk, devletin ve planlama politikalarının temel ilkelerine aykırı bir yapıda sürdürüldüğü görülmüştür.