dc.contributor.advisor |
Prof. Dr. Ester Biton Ruben |
|
dc.contributor.author |
Koç, Özgün Emre
|
|
dc.date.accessioned |
2018-07-17T11:04:19Z |
|
dc.date.available |
2018-07-17T11:04:19Z |
|
dc.date.issued |
2014 |
|
dc.identifier.uri |
http://localhost:6060/xmlui/handle/1/620 |
|
dc.description |
Tez (Yüksek Lisans) - Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014 |
|
dc.description.abstract |
Bu tezin amacı modern dönemin biçimlenmesinde belirleyici önemi bulunan liberal düşüncenin insan doğası kavramlaştırmasının bir eleştirisini ortaya koymaktır. Her yeni çağın eşiğinde güncellenen bir kavramlaştırma olarak insan doğası yeni toplumun yaşamsal kodlarını içermiştir. İnsanın belirli bir tarihsel evrede ve toplumsal ilişkiler bütünündeki biçiminin o anın dışına çıkarılarak bir evrensellik zeminine oturtulması inşa edilen toplumsal sistemin meşruiyet kaynağı olmuştur. Bu nedenle belirli amaçlar doğrultusunda yapılan insan doğası tanımının kurgusallığını incelemek bütünsel bir sistem eleştirisinin önemli dayanaklarından birini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda çabamız, modern dönemin birey nosyonuna temel teşkil eden insan doğası kavrayışının aslında hangi tarihsel ihtiyaçlara cevaben biçimlendiğini betimlemektir. Çalışmamızda insanın bir doğa olarak tanımlanabilmesinin tarihsel arka planı sunulmaya çalışılmıştır. Bilimsel düşüncenin gelişme biçimiyle ilişkilendirilen bu durumun Avrupa'da büyüyen liberal düşünce ve piyasa ekonomisiyle etkileşimi vurgulanmıştır. Feodalizmden moderniteye geçiş evresinde somutlaşan liberal insan doğası tanımının bu çerçevede tarihsel çatışmalardan aldığı içeriğin açığa çıkarılmasına gayret edilmiştir. Anlatılanlar doğrultusunda çalışmamız liberal düşüncenin kurucusu kabul edilen John Locke'un doğa durumu ve insan doğası kavramlaştırmalarına odaklanmıştır. Doğal hukuk geleneğinin moderniteye taşınmasında katkısı olan Locke'un burjuva bireyinin niteliklerini doğal hak kuramı çerçevesinde insan doğasıyla buluşturması incelenmiştir. Bu bağlamda Locke'un merkezi kavramı olarak mülkiyet kavramının oynadığı rol anlatılmaya çalışılmıştır. Moderniteye yönelik ilk kapsamlı eleştiri olma niteliğiyle Jean-Jacques Rousseau'nun uygarlık eleştirisi bizim de eleştirimizin ilk basamağını oluşturmuştur. Liberalizmin rasyonel birey kurgusuna karşı Rousseau'nun toplumsallığı ve eşitliği öne çıkaran ahlaki eleştirisinin sınırlılıkları ortaya konulmuştur. Hem liberal kurgunun hem de "eleştirinin eleştirisi" olma mahiyetiyle Marx'ın tarihselliğe, bilincin emekle olan ilişkisine ve toplumsallığa dair çözümlemeleri ise eleştirimizin ana dayanağını oluşturmuştur. Sonuç olarak çalışmamız değişmezlik ve evrensellik içerisinde ele alınan liberal insan doğası kavrayışının kısıtlayıcılığına işaret etmektedir. Liberal düşüncenin insan doğası yoluyla burjuva toplumunun değişmezliğini ileri sürmesinin dayanaksızlığı savunulmaktadır. |
|
dc.subject |
Doğa |
|
dc.subject |
İnsan doğası |
|
dc.subject |
Doğa durumu |
|
dc.subject |
Doğal hukuk |
|
dc.subject |
Mülkiyet |
|
dc.subject |
Birey |
|
dc.subject |
Negatif özgürlük |
|
dc.subject |
Gereksinim |
|
dc.subject |
Feodalizm |
|
dc.subject |
John Locke |
|
dc.subject |
Jean-Jacques Rousseau |
|
dc.subject |
Karl Marx |
|
dc.title |
Liberal insan doğası kavrayışının eleştirisi |
|
dc.type |
Tez |
|