Abstract:
Bu çalışmada, Türkiye'deki Erken Cumhuriyet Dönemi'nde inşa edilen kültür politikaları ve arkeoloji müzeleri incelenmiştir. Türkiye'de ulus-devlet modeli üzerinden uygulanan kültür politikalarının müzeler üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Erken Cumhuriyet Dönemi'ndeki kültür politikalarının daha sağlam analiz etmek için Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde kurulmaya başlanan kültür politikaları ve müzeler incelenmiş, cumhuriyet dönemi ile karşılaştırılmıştır. Erken Cumhuriyet Dönemi müzecilik faaliyetleri, arkeoloji disiplini ile eşgüdümlü bir şekilde başlamıştır. Ulus-devlet yapılanmasıyla oluşturulan Türkiye Cumhuriyeti kültür politikalarında belirli unsurlar üzerinden müzeler şekillendirilmiştir. Erken Cumhuriyet Dönemi'nde batılılaşma hareketine ek olarak milli unsurlarla şekillenen müzeler, arkeoloji kazılarıyla da birçok eser kazanmıştır. Türk kimliğinin şekillenmesinde kültürel olarak müzelerin de katkısı olmuştur. O dönemde oluşturulan Türk Tarih Tezi kapsamında Hitit Uygarlığı ile Türk kimliği arasında bağlantı kurmaya çalışılmıştır. 1933-1950 yılları arasında Türk Tarih Kurumu'nun yapmış olduğu milli kazılar, özellikle bu uygarlığın eserlerini bulmak üzere yapılmıştır. Öyle ki, milli kazılar sayesinde Anadolu'nun birçok yerinde müzeler kurulmuştur. Erken Cumhuriyet Dönemi'ndeki müzecilik çalışmaları, devlet bünyesindeki kurulan üniversiteler, bakanlıklar ve hatta o dönemde kurulan Türk Tarih Kurumu ile eşgüdümlü yürütülmüştür. Tüm bu kurumların müzecilik ile olan bağlantıları açıklanmıştır. Bu çalışmada, Erken Cumhuriyet Dönemi'nde belli bir plana göre yapılan milli kazıların, kurulan arkeoloji müzelerinin ve koleksiyonlarının gelişimine dikkat çekilmiştir. O dönemde müzeler, belli bir ideolojinin gölgesinde kurulsa da bugün Türkiye'deki birçok arkeoloji müzesinin kurulmasına temel olmuştur.