Abstract:
Üniversite müzeleri bilimsel, toplumsal ve kültürel değişimler sonucunda bugünkü yapılarına kavuşmuşlardır. Üniversite ve müze kavramlarından oluşmaları, üniversite müzelerine çift yönlü özellik kazandırmaktadır. Bu özellik üniversite müzelerinin, eğitim ve araştırma gibi akademik çalışmalarda bulunma, bağlı bulundukları üniversitenin kurumsal gelişimini ve kültürel zenginliğini gösterme ve üniversitenin içinde bulunduğu toplum ile iletişime ve etkileşime geçme gibi işlevler kazanmalarını sağlamıştır. Üniversite müzeleri kendi içlerinde koleksiyonlarının yapısına göre çeşitlik göstermektedir. Bilimsel koleksiyona sahip üniversite müzeleri ilgili oldukları bilim dalı ile organik bağlar sonucunda oluşmaya başlamışken, sanat koleksiyonlarına sahip koleksiyonlar üniversite dışından, üniversite fakülte ve bölümlerinden bağımsız olarak oluşturulmuştur. Sanat koleksiyonlarının üniversite eğitiminde etkin olarak kullanılması sanat tarihinin üniversite içinde bölüm bazında kurulması ile mümkün olmuştur. Bir üniversite müzesi ister bilimsel koleksiyona ister sanat koleksiyonuna sahip olsun, öncelikle üniversite kampusunu, sonrasında da kampus dışını kapsayan misyona ve vizyona sahip olmalıdır. Üniversite bünyesinde bir sanat müzesi kurulmadan önce müze için uygun ortam bileşenlerinin oluşmasını sağlayacak bir araştırma ve uygulama merkezinin kurulması, müze ile üniversitenin ilgili diğer akademik ve idari birimleri arasındaki iletişimi kolaylaştırmak ve yaygınlaştırmak açısından önemlidir. Merkez, müzenin vizyon ve misyonu, koleksiyon politikası, üniversitenin fakülte, bölüm ve programları tarafından hangi yönleri ile kullanılacağını, üniversite içi ve dışında kendisini nereye ve nasıl konumlayacağı hususlarında çalışmalar yaparak söz konusu müzenin "çağdaş müzecilik yöntemleri" ile işletilmesini mümkün kılacaktır.