Özet:
İnteraktif medya tasarımında yenilikçi fikirler üretme yollarından biri, kültürlerin geçmişte oluşturdukları `biçimsel' çözümlerden ilham almaktır. Bu bağlamda geliştirilen projede, Geleneksel Türk Hat Sanatı'nın uygulama metodları ve felsefesinin günümüz teknolojik olanaklarıyla birlikte yeni etkileşim yöntemleri için esin kaynağı olup olamayacağı araştırılmaktadır.Bilindiği gibi Hat, ölçülü ve estetik yazma sanatıdır. Uzun ve zorlu bir eğitimden geçerek ehliyet kazanan sanatçılar, ele alınan metni metaforik bir forma sokarak görsel bir kompozisyon oluşturmaktadırlar. Bir Hat eserinin, ilk bakışta göze çarpan lekesel simge ve kompozisyonu oluşturan sözcüklerin yanı sıra sanatçının çizgi üslubundaki duygusal ifadenin biçimlendirdiği bir dinamizme de sahip olduğu görülmektedir. Kaligrafik çizginin arkasında yatan bu dinamizmin ve ruhun hissedilebilmesi için, Hat'tın performans sürecinin yeniden deneyimlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu amaçla, günümüz teknolojisi çok-dokunuşlu ekranda bir arayüz geliştirilerek deneysel bir performans süreci tasarlanmıştır. Bu süreçte kullanıcının, doğru nefes ve ritmi yakalayarak Hattat'ın hareketinin akışkanlığını önceden sezinlemesini sağlayacak bir takım ipuçlarıyla, var olan bir kompozisyonu yeniden yaratması amaçlanmıştır. Kompozisyon gerçekleştirilirken kullanıcının el hareketleri ve hızı doğal jestler olarak kabul edilmiş ve bunlar notalar ve diğer duysal özelliklerle eşlemlendirilmiştir. Duysal yönlendirmede, nefesle aynı süre ve aynı değişkenlikte devam eden, Tasavvuf'a ait üflemeli bir çalgı olan Ney sesi kullanılmıştır.Geleneksel Hat'tın yeniden yaratımı için yenilikçi bir öneri getiren çalışmada, kompozisyon sürecinin algısal olarak deneyimlenmesi sağlanmıştır. Çizim aşamasında ses ve görsel eş-zamanlı olarak yönlendirici özelliğe sahiptir. Böylece, hem Hat'taki görsel kompozisyonun işitsel çıktısı, hem de müziğin görsel notasyonunu elde edebileceğimiz interaktif bir yapı oluşturulmuştur.Hem unutulmaya yüz tutmuş bir sanata kolay ulaşılabilir ve çağdaş bir bakış açısı getirmek, hem de etkileşim tasarımına var olanlardan daha doğal bir çözüm önermek iddiasında olan çalışma, geleneksel çözümlerin yeniden okunması ve güncel teknolojiye uyarlanması ile yenilikçi fikirler üretilebileceğini bir kez daha göstermiştir.