Özet:
Bu çalışmanın amacı, özellikle son yüzyılda tüm dünyayı etkisi altına alan küreselleşme hareketinin dünya ekonomisinde yarattığı değişimi, Amerika Birleşik Devletleri ve gelişmekte olan ekonomiler ekseninde incelemektir. Çalışmada, küreselleşme sürecinin başlangıcından günümüze dek dünya ekonomisinde yarattığı değişim ve bu değişimin olumlu/olumsuz yönleri ortaya konmakta ve bunların sonuçları analiz edilmektedir. Küreselleşme sürecinin son yüz yılda önümüze getirdiği en önemli gelişme, kuşkusuz, değişen merkez-çevre ilişkileri ve tek kutuplu dünya düzenidir. Oluşan yeni düzenin en önemli aktörü konumundaki Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkeler ile olan ilişkileri ve bu ilişkiler neticesinde dünya ekonomisinde gözlenen dengesizlikler, çalışmanın temel araştırma konuları arasında yer almaktadır.Dünya ekonomisinin yeni gündemi haline gelen küresel dengesizlikler sürecinde, iktisat literatüründe kendine önemli bir yer edinen yükselen piyasa ekonomileri, Türkiye'nin de bu kapsama dahil ülkelerden biri olması sebebi ile çalışmanın içeriğine dahil edilmiştir. Küreselleşme sürecinden önemli kazanımlar elde ettiği düşünülen, bununla birlikte iktisat tarihinde sıklıkla ekonomik kriz ve bunalımlara maruz kaldığı gözlenen yükselen piyasa ekonomilerinin küreselleşme karşısındaki çaresizliği ve bu resmin bir parçası olma arzusunun altında yatan sebepler, ilgili bölümde detayları ile ele alınmaktadır.Çalışmanın kapsamına dahil eden konular ortaya koymaktadır ki, dünya ekonomisinde son yüzyılda küreselleşme hareketinin temel varsayımlarından bir tanesi olan tek pazar fikrine ulaşmada önemli aşamalar kaydedilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular, sürecin başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere sanayileşmiş ülkeler ve gelişmekte olan ekonomiler için faklı sonuçlar ve sorunlar ürettiğini doğrular niteliktedir.