Özet:
Artan nüfusa ve dolayısıyla büyüyen ekonomiye bağlı olarak çeşitlilik kazanan yatırım araçları içinde hisse senetleri önemli bir yer tutmaktadır. Gelişmiş ülkelerde 1800'lü yıllara dayanan hisse senedi borsalarının sayısı birden fazla olabilmektedir. Bizim ülkemizde tek olan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) temelinde Galata Bankerleri yer almış ve bugünlere gelmiştir. Mevcut durum ile henüz tam olarak geliştiğini söyleyemeyeceğimiz İMKB' de bugün 168 hisse senedi işlem görmektedir. Halka açılan şirket sayısının son bir yıl içinde büyük bir artış göstermesi ve bu artışın devam ediyor olması ise oldukça sevindiricidir. Senet sayısının ve yatırım araçlarının fazla olması, yatırım yaparken bir tercih yapmayı gerektirmektedir. Bu nedenle çeşitli analiz yöntemleri geliştirilmiş ve uygulamada büyük faydalar sağladığı görülmüştür. Bu analizlerin içinde en önemlilerinden ikisi olan temel ve teknik analiz ülkemizde de önem kazanmış durumdadır. Temel analiz, sektörün ve firmanın mevcut durumu ile şirketin gelecekteki performansının ne olabileceği konularında fikir verirken, şirketin gerçek değerini ortaya koyması açısından önem arz etmektedir. Piyasa fiyatı ile karşılaştırılarak çeşitli startejiler belirlenmesinde yardımcı olan temel analiz, çeşitli olayların etkisinde olan borsada tek başına yeterli olamamaktadır. Geçmişte yapılan hataların tekrarlanacağı ilkesine dayanan teknik analizin temelinde Dow Teorisi yatmaktadır. Teknik analistler kısa, orta ve uzun vadeli trendler içinde hareket eden fiyatların (arz, talep dengesini de gözlemleyerek) aynı doğru ve/veya yanlışları yineleyeceği ilkesini savunurlar. Geçmiş dönem fiyat hareketleri ve işlem miktarlarının incelendiği teknik analiz, hisse senedinin hangi fiyattan alınabileceğini, hangi fiyattan satılabileceğini, en düşük veya en yüksek hangi fiyat seviyesini görebileceğini gösterebildiği için elde tutma süresinde de kar sağlayarak, kar marjının artmasına yardımcı olmaktadır. Yatırımcı ve yatırım uzmanları ile de yapılan anketler sonucunda da elde edilen bilgiler bu tezimizi doğrular niteliktedir. Eğitim durumu, mesleği, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun büyük çoğunluğun teknik veya temel analizi tek analiz yöntemi olarak değil, her iki analiz yöntemini de birbirini tamamlayıcı, destekleyici analizler olarak kabul ettiklerini gördük.