Abstract:
Yatırım fonları, sermaye piyasaları gelişmiş ülkelerde, yatırımcıların ellerinde bulunan fonları sermaye piyasasına kazandırmak ve yatırımcılara profesyonel portföy yönetim hizmeti sunmak amacıyla ortaya çıkmış kollektif yatırım kuruluşlarıdır. Yatırım fonlarında biriken fon hacmi ile bankaların topladıkları mevduatlar arasındaki farkın her geçen gün kapanması, yatırım fonlarını sermaye piyasasının en önemli kurumlarından biri haline getirmiştir. Çalışmamızda, sermaye piyasası kavramı, kurumsal yatırımcılar, dünyada ve Türkiye'de yatırım fonları İle yatırım fonları portföy yönetiminde kullanılan teknik ve stratejiler incelenmiştir. Çalışmanın amacı, genel anlamda kullanılan portföy yönetim teknik ve stratejilerinin, Türkiye'de kurulan yatırım fonlarına uygulanabilirliğinin belirlenmesidir. Dünyada ve Türkiye'de yatırım fonlarının türleri ve genel özellikleri de, çalışmamızın portföy yönetimi aşamasına temel oluşturduğundan detaylı olarak ele alınmıştır. Yatırım fonları portföy yönetiminde kullanılan teknikler, gerek kişisel yatırımcıların, gerekse diğer profesyonel portföy yönetim kuruluşlarının kullandıkları ve modern portföy teorisi varsayımlarına dayanan yönetim teknikleri ile büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Bunun başlıca sebebi, oluşturulan her portföyün benzer yatırım araçlarına yönelmesidir. Bu da yatırım fonları portföylerinin, genel portföy yönetim stratejilerinden yola çıkılarak oluşturulabilmesine ve yönetilebilmesine imkan tanımaktadır. Ancak yatırım fonları portföy yönetim stratejilerini diğerlerinden ayıran üç önemli husus bulunmaktadır. Bunlardan ilki, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de mevzuat gereği bazı kısıtlamaların bulunması, diğerleri ise yatırım fonlarının hangi karakteristik özelliklere sahip yatırımcılara hitap edeceğinin daha kuruluş aşamasında belirlenme zorunluluğu ve yatırım fonlarının en önemli unsuru olan "Katılma Belgesi"nin varlığıdır. Sonuç olarak literatürde belirtilen portföy yönetim stratejilerinin bir bölümü yatırım fonları portföy yönetiminde kullanılmaya uygundur ve Türkiye'de de mevzuat uyarınca bu stratejilerin uygulanmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Yatırım fonlarında toplanan fon hacminin devamlı artış göstermesi, bu fonlarda biriken fonların profesyonel yöneticiler tarafından uygun stratejilerle yönetilmesini gereklilik haline getirmektedir.
