Özet:
Belirsizlik ortamında karar vermenin en güç yönü yatırımcının riski hangi oranda ekstra getiri beklentisi karşılığında, üstlenebileceği kararıdır. Bu kararı verebilmek için yatırımcıların bakış açısından yola çıkılmalıdır. Yatırımcı tercihleri incelenmeli, riski sevmeyen (risk karşıtı) ve risk seven (risk yandaşı) yatırımcıların farklı yatırım tercihleri karşısındaki tutumları ele alınmalıdır. Burada tüm yatırımcıların risk karşıtı olduğu ve beklenen getirişi farklılaşmayan ve yüksek getiri sağlayan yatırımları tercih ettikleri varsayılmalıdır. Bu demektir ki aynı getiri oranlan söz konusu olduğunda risk karşıtı yatırımcı daha az riskli yatırımları tercih edecektir. Bu çalışmada risk kavramları verildikten sonra yatırımcı tercihleri açıklanmış, bölümleme yoluyla azaltılabilirliğine göre riskin çeşitleri incelenmiştir. Piyasada her şeyin bir fiyatı olduğu gibi riskin de piyasa fiyatı vardır ve bu bağlamda piyasada ki dengeye başvurulmaktadır. Bir yatırımın riski ölçülebiliyor ve riskin fiyatının ne olduğu biliniyor ise riske bağlı getiri oranı tespit edilebilir. Bu kapsamda çalışmamızda risk ölçme ve fiyatlama amacıyla ortaya atılan temel denge teorileri açıklanmaktadır. Finansal Varlık Fiyatlama Modeli (FVFM), Arbitraj Fiyatlama Modeli (AFM ), Tekli İndeks Modeli ve Modern Portföy Yaklaşımı ele alınmaktadır. Modellerin riske yaklaşımları, varsayımları incelenmekte ve karşılaştırmalı analizlerine yer verilmektedir. Tek bir finansal varlık için risk ölçüm yöntemleri incelenmekte ve bu yöntemler portföy getirişinin hesaplanmasında kullanılmaktadır. Portföy seçeneklerinde varlıkların risk ve getirileri biliniyor ve yatırımcıların tercihlerini hangi yönde yaptıkları tahmin ediliyor ise optimal portföy seçenekleri tanımlanabilir. Uygulama bölümünde de etkin sınır üzerinde yer alan optimal portföy seçenekleri "Tekli indeks Modeli" kullanılarak tespit edilmiş ve iki ayrı yatırımcı profili düşünülerek farklı portföyler oluşturulmuştur. Portföy oluşturulduktan sonra 3 aylık dönemde portföy getirişi takip edilmiş ve modelin geçerliliği ekonomik konjüktür dikkate alınarak yorumlanmıştır.