Özet:
İşletmelerin ulusal ve uluslararası piyasalarda rekabet kabiliyeti kazanmaları ve yarışarak yaşamlarını sürdürmeleri için, bir dizi ertelenemez nitelikteki ekonomik, teknik ve örgütsel çabalar tasarımlanır ve uygulanır. Yarışarak yaşamak için, ilk plânda, kıt kaynaklardan en iyi şekilde yararlanmanın, israfları minimum düzeye indirmenin ve mümkün olan en düşük maliyetle üretim yapmanın çareleri aranır. Üretimi rasyonelleştirmek için geliştirilen ve uygulanan önlemlerden bir kısmı ekonomik ve örgütsel, bir kısmı da teknik nitelikte olmuş, fakat bunlar genellikle birbirleriyle kombine edilerek uygulamaya sokulmuşlardır. Yine üretimde rasyonelliği sağlamak amacıyla öteden beri çeşitli düşünce sistemleri geliştirilmiştir. Hiç kuşku yoktur ki, bundan sonra da değişen ve gelişen koşullara göre yeni düşünce sistemleri geliştirilecek ve üretim yaşamına yansıtılacaktır. Bu alandaki süreç, açık uçlu bir süreç olarak değerlendirilebilir. Yalın düşünce sistemi de, yirminci yüzyılın ikinci yarısına damgasını vuran bir yaklaşım biçimi ve bir üretim felsefesidir. Endüstrinin gelişim sürecinde emek-sanat bağımlı üretimden seri üretime geçiş ne derece büyük bir atılım ve sıçramaya neden olduysa, seri üretimden yalın üretime geçiş de büyük bir değişim ve sıçramayı beraberinde getirmiş görünmektedir. "Toplam Kalite" kavramı çerçevesinde de, yalın üretim düşüncesinin uygulamaya yansıyan unsurlarını görmek zor değildir. Bütün çabaların nihai hederi, daha mükemmeli yakalamak ve iş yaşamına sokmaktır. Üretimde yalınlaşma düşüncesi, yalnız onu uygulayan işletmedeki teknik-örgütsel çabalan ve çalışanları değil, en az bunun kadar, işletmenin işlem çevresindeki aktörleri (özellikle tedarikçileri ve müşterileri) de etkilemektedir. Dolayısıyla, yalın üretim düşüncesi yalnızca işletme içi üretim çabalarıyla sınırlı olan bir yaklaşım değildir, aksine, işletme-çevre bütünlüğü içinde ele alınması gereken bir konu teşkil etmektedir. Yalın üretim düşüncesinin ilk uygulandığı sektör otomotiv sektörü olmakla birlikte, bugün giderek artan ölçüde tüm sektörlere yaygınlaştırılması için çabalar verilmektedir. Bu düşünceyi benimseyerek yalın üretim yapma iddiasındaki ve çabasındaki işletmeler, yalınlaşma sürecine girdikçe,.çarpıcı değişiklikleri görmekte ve yalınlaşmanın hiçbir zaman sonu olmayan, açık uçlu bir gelişme süreci olduğunu anlamaktadırlar. Bu çalışmada, "yalın düşünce felsefesi" ve "yalın üretim" konusu incelenmektedir. Bizzat içinde yer alıp çalıştığımız, ülkemizin önde gelen otomotiv sanayii olarak bilinen ve 1998 yılında başlatıp, 2000'li yıllara "yalın üretim düşüncesini" uygulayarak girecek olan Ford- Otosan kuruluşundaki çalışmalar da, bir anket uygulaması yapılarak incelenmiştir. Çalışma, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, yalın üretim düşünce sisteminin teorik temelleri ele alınıp değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, yalın üretim düşüncesinin unsurları, ilkeleri ve nihayet israfsız-stoksuz bir üretim için uygulamada izlenen yollar üzerinde durulmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde, Ford-Otosan A.Ş.'de yürütmüş olduğumuz bir anket çalışmasının sonuçlan değerlendirilmiştir. Buna ek olarak, Ford-Otosan Fabrikası' nda Ford Production System(FPS) adı altında yürütülmüş olan çalışmalara da yer vermek amacıyla, FPS kapsamında "Yalın Üretim Düzeni"ne geçiş için yapılması plânlanan iyileştirme çalışmalarının şekiller yardımıyla anlatıldığı metin Türkçe'ye tercüme edilerek sunulmuştur.