Abstract:
İşletmeler mal ve hizmet üretmek için kurulurlar. Amaçlan kar elde etmek ve bunun yanısıra topluma hizmet etmektir. İşletmelerin amaçlarına ulaşabilmesi, faaliyetlerine ve bu faaliyetlerin etkinlik ve verimliliğine bağlıdır. Aynı zamanda işletmelerin ekonomik amaçlarına ulaşması ile, ülkenin ekonomik kalkınmasına da katkıda bulunulmuş olur. Bizler gibi işletme yönetimi konusunda eğitim görmüş kişiler işletmelerin çeşitli kademelerinde görev aldıkça veya bilgi dağarcıklarından işletmelerin faydalanmasına olanak sağladıkça, işletmeler amaçlarına ulaşmak için daha rasyonel uygulamalara yönelebilecekler ve gitgide artan kaynak sıkıntısını bir ümitsizlik ve imkansızlık olmaktan çıkararak mevcut potansiyeli en verimli şekilde kullanmanın yollarını arayacaklardır. Bu çerçeve içerisinde düşünüldüğünde ülke ekonomisine katkıda bulunmak ve çağdaşlaşmak adına bizlere düşen görev, bugüne kadar işletmelerin bilimsel olarak çok fazla üzerinde durmadığı bazı konuları ortaya koymak, böylece kişilerin dikkatini bu konular üzerine çekmek ve toplumun bu konularda bilinçlenmesine yardımcı olmaktır. "Risk Yönetimi" kavramının ülkemiz şartları içerisinde bilinmesinin ve uygulanmasının çok yararlı olduğuna inandığım için çalışmamızın ana konusunu bu kavram oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan genel görüşler altında bakıldığında, bu kavramın gelişmekte olan ülkemizin sanayi ve işletme yöneticileri tarafından çok iyi bilinmesi gereken bir konu olduğu anlaşılmaktadır. Bu amaçla hazırlamış olduğum çalışma altı bölümden oluşmuştur. İlk bölümde risk ile ilgili genel açıklamalar yapılmış, risk çeşitleri ortaya konmuştur. İkinci bölümde, risk alırken kullanılan bazı temel kurallardan bahsedilmiş ve karar alma sırasında izlenen aşamalar incelenmiş, kişilerin riske karşı tutumları gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümü risk yönetim sistemi ile ilgili sunulan bazı bilgiler ve bu sistemin aşamaları ve faydaları oluşturmaktadır. Dördüncü bölümde risk analiz yöntemleri ortaya konulmuştur.Beşinci bölümü ise firmaların riske karşı tutumlarını ölçmek üzere yapılmış olan bir saha araştırması oluşturmaktadır. Bu araştırma kapsamında Kimya sektöründe üretim yapıp satmakta olan yerli ve yabancı firmaların özellikle ürün eskime riskine karşı tutumları hakkında geçerli veriler elde edilmeye ve sorunlarına çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Altıncı ve son bölüm sonuç bölümüdür. Çalışmanın genel bir değerlendirmesi yapılmış, çalışma süresince kazandığım bilgi birikimi neticesinde varmış olduğum bazı sonuçlar gözler önüne serilmeye çalışılmıştır. Son olarak, derin bilgi ve tecrübesinden yararlanmama olanak sunan ve çalışmamı hazırlamamda bana büyük yardımı dokunan değerli hocam Sayın Prof. Dr. İlker Birdal'a teşekkürlerimi sunmayı bir borç bildiğimi belirtmek isterim.