Özet:
Risk yönetimi ve etkinlik konulan bankalar ile diğer finans kuruluşları için daima ilgi odağı olmuştur. Günümüzde değişen tek şey, 1980 ve 1990'h yıllarda finansal piyasalarda başlayan değişimin, risk yönetimi ve etkinlik uygulamalarını bankalar açısından zorunluluk haline getirmesidir. Bankalar ve diğer finansal kurumlar açısından "daha etkin bir risk yönetimi", hem ulusal hem de uluslar arası piyasaların finansal istikrarım korumak için kaçınılmaz bir gerçek haline gelmiştir. Bankacılık sisteminde rekabet her geçen gün artmakta ve iyi yönetilemeyen bankaların sistemde kalma şansları azalmaktadır. Piyasa koşulları, başarılı bankaların faaliyetlerinin devamına olanak tanırken, başarısız bankaları iflasa kadar götürebilmektedir. Dolayısıyla ekonomilerde kritik öneme sahip olan finans sektörü ve bu sektörün ülkemizdeki en büyük temsilcisi olan bankacılık sistemi için risk yönetimi ve etkinlik büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, bankalar için büyük önem taşıyan etkinlik ile risk yönetimi politikalarını incelemek ve Türk Bankacılık Sisteminin son dönemdeki etkinliğini ve risk alma seviyesini tespit etmektir. İkisi uygulama olmak üzere sekiz bölümden oluşan çalışmamızın birinci bölümünde bankacılıkla ilgili genel kavramlara, ikinci bölümde bankacılık sisteminin gelişim süreci incelenmekte, üçüncü bölümde Türk Bankacılık Sistemi kalitatif ve kantitatif ölçütlere göre değerlendirilmekte, dördüncü ve beşinci bölümde risk ve risk yönetimi konulan, altıncı bölümde bankacılık krizi ve yedinci bölümde de bankacılıkta etkinlik konularına değinilmiştir. Sekizinci bölümde ise Türk Bankacılık Sistemi'nde etkinlik ve risk alma ölçümü üzerine uygulama yapılmıştır. Türk Bankacılık Sistemi üzerine yapılan etkinlik analizinde bir non-parametrik teknik olan Veri Zarflama Analizi'nin (DEA) kullanılması uygun görülmüştür. Çünkü, veri zarflama analizinin sonuçlan yönetsel açıdan son derece Önemli bilgiler içermekte, incelenen her birimin diğerlerine göre etkinliği ölçülmektedir. Analiz QMWIN 2.0 programı yapılmıştır.