Özet:
Finansal kırılganlık, finansal sistemin duyarlılığı nedeniyle küçük, rutin ekonomik şokların büyük ölçekli finansal krizlere dönüşümünü ifade etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin finansal yapılarının gelişmiş ülkelere göre daha kırılgan olduğu söylenebilir. Finansal kırılganlığı azaltan unsurlar, piyasaların etkinleşmesi, derinleşmesi, asimetrik bilginin azalması ve mali sisteminin disipline edilmesi olarak gösterilebilir. Finansal kırılganlığın azalmasına bağlı olarak ülkenin borçlanma miktarı makul düzeye inebilecektir. Ancak, sadece faiz ve enflasyon oranının düşmesi, büyümenin sağlanması yeterli olmayacaktır. Bunun istikrarlı ve sürdürülebilir olması gerekmektedir. Globalleşmeyle birlikte, gelişmekte olan ülkeleri krizle karşı karşıya bırakan sermayenin serbest dolaşımı, gelişmekte olan ülkelerin borç yükünün artmasına, makro ekonomik göstergelerinin bozulmasına, işsizlik oranının giderek artmasına neden olmaktadır. Bunun engellenebilmesi için ülkeye gelen sermayenin reel yatırımlara yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu çalışmada, yaşanan finansal krizlerin ve Türkiye'nin finansal yapısının kırılganlığının şirketler üzerindeki etkilerini inceleyebilmek amacıyla regresyon analizi yapılarak kırılganlığın azaltılabilmesi için alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştur