Özet:
işletmelerin ulusal ve uluslar arası piyasalarda rekabet kabiliyeti kazanmaları yaşamlarını sürdürmeleri için, bir dizi ertelenemez nitelikteki ekonomik, teknik ve örgütsel çabalar tasarımlanmakta ve uygulanmaktadır. Müşteri beklentilerinin anında ve yüksek kaliteli ürünlerle doyurulması pazardaki rekabet gücünü arttırmanın vazgeçilmez ölçüleri olmuşlardır. Teknolojinin de hızlı gelişmesiyle çeşitlenen müşteri beklentileri oldukça değişken bir hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak birden fazla modelin bir arada üretilmesi ve hızla değişen talebe yanıt verebilme gereksinimi örgütleri önce üretim sistemleri bazında, ardından da yönetim sistemleri açısından değişiklikler yapmaya zorlamıştır. Tüm bu gelişmeler dünyada yeni yönetim anlayışlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yönetim anlayışları doğrultusunda işletmeler yalın hale dönüşmeye başlamakta, kademeleri azaltmaya, bilgiyi paylaşmaya, esnek bir yapıya sahip olmaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda işletmeler yalın üretim ve yalın yönetim kavramlarını benimsemeye başlamışlardır. Yalın yönetim sistemini benimseyen şirketlerden Siemens San. ve Tic. A.Ş.'de yapılan uygulamada firmanın yalın organizasyon yapısına geçmesindeki en büyük nedenlerin talep belirsizliği ve rekabet olduğu görülmüştür. Yaşanan bu talep belirsizliği ve rekabet ortamında Siemens, daha esnek davranmak ve müşteri isteklerine karşı daha hızlı cevap verebilmek durumunda kalmıştır ve bu amaçları gerçekleştirmek için bulunduğu hiyerarşik yapıdan süreç bazlı bir yatay organizasyon yapısına geçme kararı almıştır. Şu anda elde edilmek istenen yararlar bakımından orta düzeyde bulunan Siemens San. ve Tic. A.Ş.'de beklenen yararlan tam anlamıyla gerçekleştirmesi için üç yıllık bir sürece gereksinim duyulacağı öngörülmektedir. vıı