Özet:
Bu çalışmada kısa vadeli sermaye hareketleri ve kısa vadeli sermaye hareketlerinin finansal krizler içerisindeki yeri araştırılmıştır. Özellikle 1980 sonrası dünyada yaşanan küreselleşme olgusuyla beraber ekonomik anlamda yaşanan tek pazar ve finansal entegrasyon sonucu sermaye hareketlerinde önemli artışlar gözlenmiştir. Küreselleşme ve izlenen finansal serbestleşme politikaları sonucunda gelişmiş ülkelerdeki birikmiş fonlar bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yaşanan gelişmelerle birlikte gelişmekte olan ülkelere kaymıştır. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle 1980'lerden sonra başlayan finansal serbestleşme yönünde atmış olduğu adımlarla uluslararası sermayeyi kendilerine çekmeye başlamışlardır. Bu bağlamda sermaye hareketlerinde 1980 öncesine göre bazı değişiklikler gözlemlenmiştir. Bunlar arasında, sermaye akımlarının resmi kanallardan özel kanallara geçmesi ile cari işlemler ile olan bağının azalması sonucu kendi dinamiklerince daha çok kazanç amaçlı hareket etmeye başlaması gösterilebilir. Özellikle kısa vadeli sermaye arbitraj ve spekülatif amaçlı hareket ettiğinden diğer uzun vadeli yatırımlar veya doğrudan yatırımlarına göre ekonomilere ani giriş çıkışlar yapabilmektedir. Bu durumda mali piyasalarda sermaye girişiyle başlayan rahatlama sermaye çıkışının başlamasıyla finansal dengelerin bozulmasına oradan da finansal ve ekonomik krizlerin yaşanmasına yol açabilmektedir. Bunun en son örneği Türkiye'de yaşanan Şubat 2001 krizinde yaşanmıştır. Bu bakımdan çalışmada kısa vadeli sermaye hareketlerinin Şubat 2001 faizlerindeki kriz öncesinde ve kriz içerisindeki seyri incelenerek finansal krizlerde ne derece etkili olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. III