Özet:
DUYGUSAL ZEKA GELİŞİMİNİN ÇALIŞANIN BAŞARISINDAKİ ROLÜ SEVİM BALKAYA Haziran, 2011 Son yıllarda, duyguları idare etme, onlardan etkin bir şekilde yararlanma, bu sayede kendini ve başkalarını anlayarak dengeli ve uyumlu bir yaşam sürme yetisi, duygusal zeka kavramı ile gündeme taşınmıştır. Bu doğrultuda duygusal zekası yüksek bireylerin, daha uyumlu ve dengeli olduklarını ortaya koyan çalışmalar yapılmıştır. Duygular davranışlarımızı etkileyen en önemli etkenlerden biridir. Bireyler yaşamlarını büyük ölçüde etkileyecek kararlar alırken duygularından etkilenirler. Duygularımız, düşünmek ve planlamak, uzak bir hedefe kendimizi hazırlamak, sorunları çözmek gibi yeteneklerimizi engellediği ya da güçlendirdiği ölçüde, doğuştan gelen zihinsel yetilerimizi kullanma kapasitemizin sınırlarını çizer. Bu nedenle duygularımızı, tanımak ve onları kontrol edebilmeyi öğrenmek son derece önemlidir. Duygusal zekâ, iş yaşamında ve işletmelerde gerekli olan liderlik, strateji, teknik atılımlar, karar alma, yaratıcılık, yenilik, güvenilir ilişkiler, ekip çalışması, iletişim, müşteri sadakati sağlamak gibi çeşitli başarı faktörleri temelinde büyük farklılıklar yaratmaktadır. Yaptığımız iş, heves ve bazen de uygun düzeyde kaygıyla motive olduğumuz ölçüde bizi başarıya ulaştırır. Duygusal zekâ tam da bu anlamda temel bir yetenek olarak ortaya çıkar ve diğer tüm yeteneklerimizi derinden etkiler. Bu noktadan hareketle bu çalışmada, duygusal zeka kavramı temel boyutları bağlamında ele alınacak ve sunulan bilgiler ışığında çalışanın duygusal zeka gelişiminin kurumun başarısı üzerindeki etkisi tartışılacaktır.
