Abstract:
Kayıt dışı ekonomi olgusu tüm dönemlerde sözü edilen bir konu olmasına rağmen 1970'li yıllarda sosyal refah devleti anlayışının sorgulanması ile beraber daha sık tartışılmaya başlandı. Sosyal refah devleti anlayışının gerektirdiği politikaların finanse edilmesi için artan vergiler ve vergi benzeri kesintiler iktisadi bireyleri gelirlerini saklamaya ve ya az göstermeye sevk etmekteydi. Tüm dünyada bu eğilimler sürerken 1990'lı yılların başında Sovyetler Birliğinin çözülmesi ile beraber eskiden planlı ekonomiye sahip olan bir çok ülke, bu bağlamda Rusya piyasa ekonomisine doğru yol aldı. Geçiş döneminin ilk yıllarında Rusya Federasyonu'nda kamu işletmelerinin büyük bir bölümü özelleştirme politikaları sonucunda özel sektöre devredilmişti. Fakat özel sektörün faaliyetlerini koordine edecek ekonomik ve yasal düzenlemelerin, kurumsal yapıların hazır olmayışı, bir çok iktisadi faaliyetin denetimden uzak kalmasına ve kayıt dışı olarak gerçekleşmesine zemin hazırlamaktaydı. Özelleştirme sürecinde optimal olmayan politikaların seçilmesi sonucunda kamu mülkiyetinin baskı gruplarının eline geçmesi ülkenin ekonomik yapısını tahrip eden ve piyasa ekonomisinin gelişimini engelleyen örgütsel suç gruplarını meydana gelmesine ortam yaratmaktaydı. Eski devlet işletmelerinin kapatılması veya kısa sayılabilecek bir dönemde özel sektöre devredilmesi milyonlarca insanın işini kaybetmesine neden olmuştu ve bireyleri formel olmayan ilişkiler sisteminde iş aramaya mecbur kılmaktaydı Bu çalışmada yukarıda sözünü ettiğimiz unsurlar çerçevesinde Rusya Federasyonu'nda 1990-2000'li yıllar boyunca kayıt dışı ekonomi olgusu incelenmiştir. Kayıt dışı ekonominin diğer ülkelerden farklı olan, Rusya'ya özgü ortaya çıkış biçimleri açıklanmaya çalışılmış, geçiş döneminde yaşanan bir takım ekonomik ve toplumsal değişmelerin kayıt dışı ekonominin yükselmesine olan etkileri araştırılmıştır. Yaptığımız analiz sonucunda, Rusya Federasyonu'nda kayıt dışı ekonominin hızlı yükselişinin geçiş döneminde meydana gelen bir şok olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Bununla beraber 1998 yılı sonrası ekonomide meydana gelen genel iyileşme eğilimine bağlı olarak kayıt dışı ekonominin de azalmaya, diğer bir deyişle 'normal' oranlara doğru gerilemeye başladığı sonucuna varılmıştır.