Özet:
Sosyal güvenlik politikaları, insanları birtakım risklere karşı koruma garantisi vererek, insan onuruna yakışır bir yaşam düzeyi sağlamayı amaçlar. Ancak, 20. yüzyılın son çeyreğinde sosyal güvenlik bazı sorunlarla karşılaşmıştır. Özellikle finansmanın güçleşmesi, sosyal güvenlik kuruluşlarının yapılanmasındaki problemler, siyasal ve bürokratik etkiler sebebiyle baştaki hedeflere ulaşmak oldukça zorlaşmıştır. Bu bağlamda, sosyal güvenlik amacına ulaşma ve sorunlarının çözümünde yeni açılımlar gündeme gelmeye başlamıştır. Bunlardan biri de çalışmamızın konusunu oluşturan bireysel emeklilik sistemidir.Ülkemizde Nisan 2001 tarihinden itibaren yasal bir dayanak kazanan bireysel emeklilik sistemi Ekim 2003 tarihinden bu yana üye kaydetmektedir. Sektördeki en son verilere göre, katılımcı sayısı 1.664.170'e ve fon büyüklüğü 5.688.378.104 YTL'ye ulaşan sistem sosyal güvenlik reformunun bir parçası olmakla birlikte yalnızca bu amaca hizmet etmekle kalmaz, bununla birlikte finansal sistemin gelişmesinde de önemli bir rol oynar. Çalışmada bireysel emeklilik sisteminin tercih edilme durumu ile ilgili bir uygulama yer almaktadır. Anket yöntemiyle toplanan veriler SPSS programı ile analiz edilerek sisteme dahil olan ve dahil olmayan iki grup analiz sonuçlarına göre değerlendirilmiştir.Bireysel emeklilik sistemine dahil olan grubun yaşları, medeni durumları, meslekleri ve bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumları ile sisteme karşı duydukları güven arasında bağımlılık olduğu görülmüştür. Bireysel emeklilik sistemine dahil olmayan grubun sisteme katılmamalarına ilişkin tutumları incelendiğinde yalnızca gelirle arasında bağımlılık olduğu tespit edilmiştir.