Özet:
İnsan fizyonomisi ve psikolojisi üzerinde etkili bir rol oynayan ışık ve aydınlatma, gündelik yaşamın yanı sıra çalışma yaşamında da yaşamsal bir öneme sahiptir. Önemli bir olgu olarak niteleyebileceğimiz ışık ve aydınlatmanın, kâr arayışına yönelik olarak faaliyet gösteren örgüt yönetimleri tarafından çok yönlü olarak kullanılabileceğini ve değerlendirilebileceğini ileri sürmek olanaklıdır. Bu bağlamda yanlış ve yetersiz aydınlatma, çalışanların kaygı düzenini yükselterek iş doyumlarını ve verimlerini azaltabilmektedir. Bu anlamıyla ışık ve aydınlatmayı bir stresör olarak nitelemek ve çalışma yaşamında olumsuz etkilere neden olabileceğini ileri sürmek mümkündür. Öte yandan çalışma yaşamında doğru kullanılan ışık ve aydınlatma, yüksek verimliliğe ve etkinliğe yönelik bir olgu olarak da olumlu sonuçlar doğurabilmektedir.Bir çalışma alanında, sağlıklı ve mutlu olmak sadece orada çalışan kişilerin hayatları için önem teşkil etmez. Bu iki unsur ayrıca bu kişilerin daha iyi iş performansı sergilemelerini, daha az hata yapmalarını, daha güvenli çalışma ortamını ve daha yüksek devam oranını etkiler. Buna endüstriyel çevreden güzel bir örnek ise, bir fabrikada yapılan uygulamada aydınlatma seviyesi 300 Lux'ten 500 Lux'e çıkarılarak üretkenlik kapasitesinin %8 arttırılması verilebilir.Ayrıca ışığın renksel karakteristiği de sanayi, tekstil ve fotoğrafçılık gibi birçok sektörde hayati öneme sahiptir. Işık kaynağının ürettiği ışığın renginin nicel ölçümü ve hesaplanması konuları bu çalışmamızda yer almaktadır.Özetle ışık ve aydınlatmanın, günümüz iş hayatı yönetimleri tarafından önemsenmesi ve yapıcı etkisinden yararlanılması gereken bir araç konumunda olduğu savunulmaktadır.