Özet:
Yeraltı metro yapıları, su depolan ve betonarme su boruları, köprüler ve viyadükler gibi tüm betonarme yapılardaki çelik donatı korozyonuna etki eden faktörlere karşı gerekli önlem alınmadığı zaman ciddi tehlikeler ve ekonomik kayıplar ile karşılaşıldığı görülmektedir. Bu sebeple korozyon tespiti ve gerekli önlemler için yapılan çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Yeraltı metro sistemleri ve büyük su depolarında beton içinde bulunan çeliğin korozyon durumu hakkında, statik potansiyel değeri, yani Donatı / Zemin potansiyeli ölçülerek kalitatif olarak fikir edinilebilir. Buna bağlı olarak, beton içinde bulunan çeliğin potansiyel ölçüm sonuçları değerlendirilir. Bu sonuçlardan genel olarak beton içindeki çeliğin doygun bakır- bakır sülfat referans elektroduna göre ölçülen değeri standarda göre -0.35 volttan daha negatif değerlerde olduğunu tespit etmekteyiz ve böylece bu yapılardaki çelik donatılarda %90 ihtimalle korozyon riski olduğunu söyleyebiliriz. Kağıthane su deposunda yapılan ölçümlerde potansiyel değerinin -0.50 volt üzerinde olduğu görülmekte ve standarda göre şiddetli korozyona uğradığı ortaya çıkmaktadır. Ek olarak metroda yapılan çalışmalarda metro sisteminde raylı araçların 750 volt DC gerilim ve 1500 amper akım ile çalıştığı düşünülürse böyle bir sistemde iyi bir izolasyon olmadığı anda ciddi bir kaçak akım oluştuğu ve bu akımında özellikle metro sisteminde negatif kutbun raya bağlandığı drenaj noktası civarındaki donatıda ciddi korozyon oluşturduğu gözlenmektedir. Megger cihazı ve Wenner yöntemi ile yapılan beton elektrik özgül direnç ölçümleri de beton kalitesinin iletkenliğinin ve geçirimsizliğinin yapılarda korozyon riski açısından çok önemli olduğu bu çalışmada anlatılmak istenen diğer bir noktadır. Yapılan çalışma sonucunda klorür iyonunun yapılarda ne denli tehlikeli olduğunu ve donatı üzerinde oluşan pas filminin pasifliğini bozarak korozyonu hızlandırdığı ve adeta çelik donatıyı kemirerek yapılarda ciddi hasarlara yol açtığı görülmektedir. Ayrıca su PH inin düşük olması, yaklaşık olarak metroda 7.81 değerinde olması normalde olması gereken 12-13 PH değerine göre çok düşük olması beton içinde bulunan çelik yüzeylerindeki Fe2Ü3 filminin oluşmasını ve metalin pasifliğini engellediği görülmektedir. Buradan düşük su PH ınm betonun alkaliliğini bozacağı ve klorür ihtiva etmesinin ciddi olumsuzluklara yol açtığı söylenebilir. Sonuçta mevcut ve yeni betonarme yapılarda kaçak akımların, beton kalitesinin ve ortamın klorür etkisi gibi özellikler araştırılarak metro ve su depoları gibi diğer tüm betonarme sistemlere korozyon riski üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılması için belirlenen önlemler uygulanabilir.