Özet:
Türkiye'de 1980'li yıllarda başlayan ve hızla ilerleyen otoyollar zincirinin bir halkası olan Edirne - Kınalı Otoyolu kısım kısım tamamlanarak 1993 yılı sonlarından itibaren trafiğe açılmıştır. Ancak gerek trafiğe açılmadan ve gerekse trafiğe açıldıktan sonra otoyolda gözle görülür derecede üstyapı çatlakları oluşmuştur. Çatlak açıklıkları bazı kesimlerde 10 mm'yi bulan bu çatlakların bazı belirgin özellikleri vardır. - Çatlak boylan toplamı 10 km'ye yakındır. - İki istisna dışında tamamı boyuna çatlaktır. Çatlakların yaklaşık %88'I kenar şeritlerde, %66'sı emniyet şeridi diye de adlandırılan Acil Park Şerifinde ve %84'ü dolgu üzerine inşa edilen yol kesimlerinde bulunmaktadır. Bu kadar sistematik bir gelişim gösteren çatlakların sebeplerinin dış etkenlerden çok yapılan bir hatadan dolayı meydana gelmesinden hareketle bir dizi araştırma çalışması yapılmıştır. Bu çalışmalar üstyapı tabakalarının, dolgu ve doğal zeminin tüm karakteristik özelliklerinin incelenmesi, tabakaların ve yol yapım malzemelerinin çeşitli deneylere tabi tutulması şeklinde gelişmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında üstyapı tabakalarının karakteristik özelliklerinin araştırılması yapılmış, bunların bu derece yoğun ve karakteristik üstyapı çatlamalarına sebep teşkil edebilecek bir etken içermediği yapılan şartname karşılaştırmaları ve deneysel çalışmalar sonucunda anlaşılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise yol dolgusu ile doğal zeminin mekanik ve fiziksel incelemesi yapılmıştır. Otoyol dolgusunu oluşturan malzemeler orta plastik malzemelerdir ve şişme potansiyeli yüksektir. Dolgular optimum su muhtevasının altında bir nem oranında sıkıştırılmış ve yüzeysel suların bünyesine sızması sonucu şişerek ÇBGT'yi çatlatmıştır. ÇBGT'deki çatlaklar trafik ve diğer dış etkiler sonucu üstyapının diğer tabakalarına yansımıştır. Bu çalışmada yapılan tüm araştırma ve deneyler, proje kriterleri, yapım notları incelenmiş, gerektiğinde yerinde gözlemler yapılmış, çeşitli şartnamelerle karşılaştırmalar yapılarak bir sebep - sonuç analizi ortaya konmuştur. Bu analizden yola çıkarak çatlaklara yol açan sebeplerin önceden teşhisle nasıl ortadan kaldırılabileceği, çatlakların oluşumunun devam sürecinin nasıl engellenebileceği üzerinde durulmuştur. Bunun yanı sıra oluşmuş çatlakların otoyola hasar vermesini önlemek amacıyla çeşitli çözüm önerileri üzerinde durulmuştur.